Hecan't be in the garden. - Very sure - we think it's impossible - 99% He may / might / could be in his bedroom. We think it's possible - 50% to make guesses about the past, we use the same modals and add the auxiliary verb have. This is followed by the past participle of the main verb : He must have climbed through the window. - Very sure - 99%
FullMovies via Streaming Link for A small defense force, A Skip to main content War of the Worlds: The New Wave is an asymmetrical deck-building game with a playing board for two players Find helpful customer reviews and review ratings for War of the Worlds (2005) [2 DISC] (4K UHD + Blu-ray) at Amazon Find helpful customer reviews and review ratings for War of the Worlds (2005) [2 DISC] (4K
Inthis free have to and must game, students guess jobs from clues that contain expressions of obligation and prohibition with must, mustn't, have to, and don't have to. There are six clues for each job. The first clue is quite difficult and the last clue is very easy. In pairs, one student goes first and picks up a card.
May bir şey yapmak olasılığı veya iznini anlamını göstermek için kullanılır: You may come, gelebilirsiniz. You may not come, gelmeyebilirsiniz. Geçmiş zamanı: might (mayt). Örnek: You might come, gelebilirdiniz. Must: kesin bir yüküm, zorunluğu anlatır: We must learn, öğrenmeliyiz. We must not eat, yememeliyiz
Themeeting can't have been good. 6 Sarah must have been so happy when she found out she was being promoted. 7 I had to wait 45 minutes for a bus yesterday. There might have been an accident or maybe a strike. 8 He can't have bought a new car. He doesn't have any money. 9 Andrew did no revision for the exam but he's passed. I think he might
saD0W. Can, Should ve Must’ın Olasılık Durumlarında Kullanımını Öğrenin! Türkçede kip olarak geçen modal adını verdiğimiz sözcükler, sözcüklere ek anlam kazandırmamıza yardımcı olurlar. Yetenekler, izinler, yasaklar gibi durumlarda kullanabildiğimiz bu sözcükler, bu yazımızda söz edeceğimiz olasılık durumlarında da kullanılırlar. İngilizcede günümüz ve gelecekle ilgili olasılıklardan söz ederken can, should, must, could, may ve might sözcüklerinden yararlanabiliriz. İngilizce öğrenen birçok kişi, hangi durumlarda hangisinin kullanılması gerektiğini karıştırabiliyorlar. Bu yazımızda sizlere bunların nasıl kullanılması gerektiğini açıklamaya çalışacağız. En yaygın kullanılanı “can”dir. İngilizce öğrenen birçok kişi, can’i neredeyse tüm olasılık durumları için kullanmaktadır; ancak bu çok da doğru bir kullanım değildir. Örneğin, “Belki yağmur yağacak/yağabilir” demek istediğinzde “It can rain tomorrow.” dememenizi öneririz. Dilbilgisi olarak baktığınızda hiçbir sıkıntısı yok; ancak kulak tırmalayabiliyor ve iyi bir İngilizce değil. Bunun kullanımını sonrasında vereceğiz. Günlük İngilizcede can’in yaygın olarak duyulmasının nedeni, kimsenin doğru ya da yanlış olup olmadığını umursamamasından ötürüdür. Öyleyse “can” nerede kullanılır? Genel olasılıklarla ilgili konuşurken can uygun bir kullanımdır. Örneğin Learning a language can be difficult. Dil öğrenmek zor olabilir. Bu, çoğumuz için geçerli değil midir? Dil öğrenmek kolay bir süreç değildir ve genel bir olasılık söz konusu, bu yüzden can kullandık. Russia can be very cold in winter. Rusya kışın çok soğuk olabilir. Rusya’nın kışın çok soğuk olabileceği genel bir olasılıktır, herkes bilir. It can be dangerous to ride a bicycle in the city. Şehirde bisiklet sürmek tehlikeli olabilir. Şehirde bisiklet sürerken yaralananlar ve daha kötüsü ölenler var. “can’t”i de es geçmeyelim Olanaksız bir durumdan söz ederken can’t kullanırız. Örneğin John can’t be in the US now because he told me that he was in England. John şu anda ABD’de olamaz çünkü bana İngiltere’de olduğunu söyledi. Diyelim ki ben dün John ile konuştum ve bana İngiltere’de olduğunu söyledi; ancak arkadaşınız Amerika’da olduğunu söylüyor. Bunun olası olmayacağını düşünürsünüz durumu bildiğiniz için. O yüzden can’t dedik. Peki ya “should”? Bunu anlamak biraz daha kolay çünkü mantıksal ve normal bir beklentiden söz ettiğimiz durumlarda kullanırız. Örneklere bakalım The vet has given my cat medicine, so he should feel better soon. Veteriner, kedime ilaç verdi, o yüzden kısa süre içinde daha iyi hisseder. İlacın kediye iyi bir etkisi olacağını hepimiz bekleriz. Bir beklenti söz konusu. Our team is much stronger than theirs, so we should be able to beat them easily next week. Bizim takımımız onlarınkinden daha güçlü, öyleyse onları önümüzdeki hafta kolayca yeneriz. Should kullanmak daha iyidir, çünkü cümleyi kuran kişi mantıksal bir yargıdan doğan bir beklenti içinde. Şimdi de “must”tan söz edelim. Must’ın anlamca güçlü bir sözcük olduğunu biliyorsunuzdur. Güçlü olasılıklarda ve çıkarımlarda kullanabiliriz. İşte örnekler Her shoes are here, so she must be here. Ayakkabıları burada, öyleyse o, burada olmalı. Kimse ayakkabıları olmadan başka bir yerde olmaz normal durumda, bu yüzden o kişinin ayakkabılarını kapının önünde gördüğümüz için %99 olasılıkla burada olduğunu düşünüyoruz. You must be the new accountant. Sen yeni muhasebeci olmalısın. Yeni birisinin işe başladığını duydunuz ve o kişiyi muhasebe bölümünde gördünüz, o zaman o kişinin yeni muhasebeci olduğundan emin olarak bu cümleyi kurabilirsiniz. He mustn’t hear me over all the noise. Bunca gürültünün arasında beni duymuyor olmalı. Gürültülü bir ortamda sizi kimsenin duymasını beklemezsiniz, o zaman bu durumda mustn’t kullandık. İngilizce konuşma odaklı bir dil kursu olan Konuşma Kulübü’nde CEFR kriterlerine uygun eğitim müfredatı ile İngilizceyi ilk dersten itibaren her ders konuşursunuz. Böylece İngilizce konuşurken öğrenmeniz gereken tüm ifadelere hâkim olursunuz. Konuşma Kulübü'nün İngilizce konuşma odaklı derslerinde yeni bilgiler öğrenirsiniz ve İngilizceyi konuşarak öğrenme imkânı bulursunuz. Günlük hayatınızda da bu bilgileri özgüvenle kullanabilirsiniz kendinizi İngilizce olarak rahatlıkla ifade edebilirsiniz. Ders dışı aktivitelerimizden biri olan Grammar Club etkinliğimize katılabilir, gramerde eksik olduğunuz konuları tamamlayabilirsiniz.
İngilizcede “Might” kip belirteci, “may” kip belirteci ile benzer kullanımlara sahiptir. Bu iki belirtecin arasındaki fark, “might” kip belirtecinin gerçekleşme ihtimali daha düşük olan durumlarda kullanılmasıdır. Olasılık belirtme, izin alma/izin verme gibi anlamlar içerir. Ayrıca “may” belirtecine göre daha resmi ve kibar bir kullanıma sahiptir. Doğrudan anlatımda “may” yapısı bulunan cümleler dolaylı anlatımda “might” yapısı ile ifade edilir. Olumlu, olumsuz ve soru kalıplarında kullanılabilen bu kip belirteci ile devrik cümle yapılarında da karşılaşılabilir. Etken Active cümlede özneden sonra, eylemden önce yer alır. Eylem yalın halde bare infinitive kullanılır. Edilgen cümlede ise “be+past participle” yapısıyla kullanılır. Örnek Cümle There might be life on other planets. Örnek Cümle Çeviri Başka gezegenlerde hayat Cümle Might I go to the powder room?Örnek Cümle Çeviri Tuvalete gidebilir miyim? Örnek Cümle a “What are you doing this weekend, Jim?” “Oh, I may go to New Zealand or I may visit my aunt in the nursing home.” Direct Speech/mayÖrnek Cümle Çeviri a “Bu haftasonu ne yapıyorsun, Jim?” “Ah, Yeni Zelanda’ya gidebilirim yada teyzemi huzurevinde ziyaret edebilirim.” Dolaysız Anlatım/may Örnek Cümle b Jim said that he might go to New Zealand or he might visit his aunt in the nursing home. Indirect Speech/ might Örnek Cümle Çeviri b Jim, Yeni Zelanda’ya gidebileceğini yada teyzesini huzurevinde ziyaret edebileceğini söyledi. Dolaylı Anlatım/might Örnek Cümle We didn’t clean the house, we might as well change the bed Cümle Çeviri Evi temizlemedik, bari yatak çarşaflarını değiştirelim. Örnek Cümle Run as he might, he can’t outrun his enemy. Örnek Cümle Çeviri Ne kadar kaçsa da düşmanını geçemez. Örnek Cümle “Why is she smiling in her sleep?” “She might be having a nice dream.” “Might” kip belirtecinin eylemin “progressive” -ing hali ile kullanımı vardır. Örnek Cümle Çeviri “Neden uykusunda gülümsüyor?” “Güzel bir rüya görüyor olabilir.” Örnek Cümle It might be suggested that most European prisons have a higher rate of rehabilitating Cümle Çeviri Çoğu Avrupa hapishanelerinin, mahkumları iyileştirmede daha yüksek orana sahip oldukları öne sürülebilir.
must may might can t konu anlatımı