4hours agoÖTV yani Özel Tüketim Vergisi, mal ve ürünler üzerinden belirli oranlarda alınan harcama vergisi olarak adlandırılır. Yapılan düzenlemeler ile birlikte 2002 yılının Mayıs ayında Meclis'e sunulan kanun tasarısı kabul edilmiş ve Özel Tüketim Vergisi Kanunu 12.06.2002 tarihli Resmi Gazete 'de yayımlanarak 01.08.2002 'den Ankara12/05/2009. Sirküler:2009/11. Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı. Başbakanlık'ın web sayfasına konulan ve TBMM'ye sevk edilen Kanun Tasarısı ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve bazı vergi kanunlarında önemli bazı değişiliklikler yapılması tasarlanmaktadır. GelirVergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığı'na sunuldu Görüş Bildir Bizimle Paylaş DİĞER İÇERİKLER GelirVergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Torba Kanun Tasarısı Hakkındaki Düşüncelerimiz Tarih: 24.12.2015 26.Dönem Yasa Çalışmaları kapsamında, 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri çerçevesinde Ak Parti Hükümetinin Seçim taahhütlerini yerine getirmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclis’ine Gelir Vergisi Kanunu 1961 yılında kabul edilmiş ve gelişen zaman içinde günün şartlarına uyum sağlayabilmesi için pek çok değişiklik yapılmıştır. Tasarının genel gerekçesinde de belirtildiği üzere yapılan değişiklikler bir bütünlük arz etmediğinden Gelir Vergisi Kanununun sistematiği bozulmuştur. OXAC. Yasa Çalışmaları kapsamında, 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri çerçevesinde Ak Parti Hükümetinin Seçim taahhütlerini yerine getirmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclis’ine Yasa Tasarısı sunmuştur. Bu tasarı ile 1193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunun Geçici ve Geçici süreler, 23065 Sayılı KDV Kanunun Geçici ve Geçici Maddelerindeki süreler, 35275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleri Kanunun Geçici Maddesindeki süreler, 45520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun Geçici Maddesindeki sürelerini tarihine kadar uzatmayı, 53065 Sayılı KDV Kanunun Geçici Maddesindeki sürelerini, 64632 Sayılı Bireysel Emeklilik Sistemi Kanunun Geçici maddesindeki sürelerini tarihine kadar uzatılmasını içermektedir. Madde 1- 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun; – Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile mevduat faizleri, repo gelirleri ve katılım bankalarından elde edilen kâr paylarının vergilendirilmesini düzenleyen geçici 67 nci maddesinin, – Türkiye Jokey Kulübünce organize edilen yarışmalarda görev alan jokeyler ile jokey yamağı ve antrenörlere ücret olarak yapılan ödemeler üzerinden yüzde yirmi oranında gelir vergisi tevkifatı yapılmasına ilişkin geçici 68 inci maddesinin, uygulama sürelerinin 31/12/2020 tarihine kadar uzatılması amaçlanmaktadır. Madde 2- 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun; – Dahilde işleme ve geçici kabul rejimi kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak girdilerin tecil ve terkin uygulaması kapsamında yurtiçinden temin edilebilmesine imkân veren geçici 17 nci maddesinin, – Millî Eğitim Bakanlığına bilgisayar ve donanımları ile bunlara ilişkin yazılımların bağışı ve bağışı yapacak olanların bunları temininde katma değer vergisi istisnası uygulanmasına yönelik geçici 23 üncü maddesinin, uygulama sürelerinin 31/12/2020 tarihine kadar, – 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun geçici 1 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya sair ticaret şirketleri nezdinde 16/4/2012 tarihi itibarıyla mevcut bulunan emeklilik taahhüt planları kapsamındaki yurtiçi ya da yurtdışındaki birikimler ve taahhütlere ilişkin tutarların kısmen veya tamamen bireysel emeklilik sistemine aktarılması amacıyla taşınmaz ve iştirak hisselerinin müzayede mahallinde satışı dâhil devir ve tesliminde katma değer vergisi istisnası öngören geçici 31 inci maddesinin, uygulama süresinin 31/12/2017 tarihine kadar, uzatılması amaçlanmaktadır. Madde 3- 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun geçici 1 inci maddesinin beşinci fıkrası kapsamında; yetkili organlarınca karar alınması kaydıyla, üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya sair ticaret şirketleri nezdinde 16/4/2012 tarihi itibarıyla mevcut bulunan emeklilik taahhüt planları kapsamındaki yurtiçi ya da yurtdışındaki birikimler ve taahhütlere ilişkin tutarların kısmen veya tamamen bireysel emeklilik sistemine aktarılabilmesine izin veren düzenlemenin uygulama süresinin 31/12/2017 tarihine kadar uzatılması amaçlanmaktadır. Madde 4- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesine göre, hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla, açık ceza infaz kurumunda cezasının son altı ayını kesintisiz olarak geçiren ve koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, infaz hâkimi tarafından karar verilebilmektedir. ‒ 6 ‒ Türkiye Büyük Millet Meclisi S. Sayısı 11 24/1/2013 tarihli ve 6411 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla, 5275 sayılı Kanuna eklenen geçici 4 üncü maddede, 105/A maddesinde aranan altı ay açık ceza infaz kurumunda kalma şartının, 31/12/2015 tarihine kadar uygulanmayacağı düzenlenmiştir. Maddeyle, 5275 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinde değişiklik yapmak suretiyle altı ay açık ceza infaz kurumunda kalma şartının uygulanmama süresi 31/12/2020 tarihine kadar uzatılmaktadır. Madde 5- 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 2 nci maddesinde yer alan dernek veya vakıflarca elde edilen kesinti suretiyle vergilendirilmiş kira gelirleri ile menkul kıymet ve faiz gelirleri; Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullardaki atölye ve uygulama birimleri ile çıraklık ve halk eğitim merkezlerindeki uygulama birimlerine bağlı döner sermaye işletmelerinin gelirleri ve maddede sayılan bazı ajansların elde ettikleri gelirler nedeniyle iktisadi işletme oluşmuş sayılmayacağına yönelik düzenlemenin uygulama süresinin 31/12/2020 tarihine kadar uzatılması amaçlanmaktadır. Bize göre, Kanunun 1, 2, 3, 4, 5, Maddelerinde belirtilen Süre uzatım talepleri yerindedir. Ve Piyasaların beklentilerini cevap veren sektörde vergilemeyi ve vergi gelirlerinin kaynakta kesilmesi ilkesi ile uyumlu bir uygulamadır. Ayrıca Emekli olup ta kendi işyeri veya şirket ortaklığı nedeniyle çalışanların maaşlarından kesilmesi gereken 4/b Bağ-Kur Destek Primleri tarihinden itibaren kesilmemesini öngören Yasa Tasarısı da Mesclistedir. Bize göre, bu yasa çalışması doğru olup, sadece Vergi Mükellefi olanlar değil, Emekli olup 4/a SSK kapsamında çalışan Emeklilerden de SGK Destek Primi alınmamasını öneriyoruz. Böylelikle Emeklilerin Kendi işi veya çalışması karşılığında her hangi bir kesintisi yapılmaması öngörülmeli, Anayasal bir hak olup, tüm emeklilere eşit muamele edilmiş olur. Ayrıca Kendi nam ve hesabına tarımsal faliyette bulunan çiftçilerden Tarım Sigortalı olanların Tüccarlara teslim ettikleri zirai ürünler için Kaynakta Kesilen 4/b Çiftçi Bağ-kur Sigortalılıkları için ödenen % 1 Kesinti tutarları Sigortalının bilgileri sektörde tespit edilememesinden dolayı fazla ve yersiz ödenen bağ-kur primlerinin hak sahibi Çiftçilere nakit olarak iade edilmesini talep etmekteyiz. Böylelikle çiftçiler adına fazla ödenen Çiftçi Bağ-Kur’u kapsamındaki Kesintilerinin Çiftçilere geri ödenmesi sağlanmalıdır. Aynı Kanun Tasarıları içerisinde yer alan 2016 Yılı başından itibaren Emekli Maaşlarında seyyanen 100 TL zam yapmayı öngören yasa tasarısı da Meclis’te olup, bu tutarın Her yıl Ocak Maaş zamlarına yılda 1 kes eklenmesi Emeklilerin Enflasyon karşısında korunmasına yardımcı olacaktır. Bize göre, Asgari Ücretin tarihinden itibaren TL Net olması taahhüdüne karşılık, işverenlerin SGK Maliyetlerini düşürülmesi için, SGK İşveren Kesinti oranının en az % 2 Puan düşürülmesi, Asgari Ücretin Tümüne denk gelen Asgari Geçim İndiriminin de aynı tutarda belirlenerek Kanun Maddesine eklenmesini öneririz. Böylelikle 2016 Yılı Asgari Ücret artışından dolayı oluşan işverenlerin ve küçük orta ölçekli işletmelerin Maliyetleri nispeten azaltılmış olunur. Ahmet GÜNDÜZ – YMM Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Gelir Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklik ile 4 çocuklu asgari ücretlinin ücretinin tamamen vergi dışı bırakılacağını Bakanlığı tarafından hazırlanan Gelir Vergisi Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşüldü. Toplantıya Maliye Bakanı Unakıtan da katıldı. Unakıtan tasarı hakkında yaptığı konuşmada Gelir Vergisi Kanunu'nun tamamının yeniden yazılması çalışmalarının Vergi Konseyi, çok sayıda akademik ve mesleki kuruluşun görüş ve önerilerinin alınması ve farklı görüşler arasında mutabakat sağlanmasını gerektiren bir süreç olduğuna işaret ederek bu nedenle Yasa'da daha dar kapsamlı bir değişiklik tasarısı hazırladıklarını ifade etti. Unakıtan, tasarının yasalaşmasıyla vergi sisteminin daha adil ve etkin olmasının sağlanacağını emek üzerinden elde edilen gelirlerden, sermaye üzerinden elde edilen gelirlere kıyasla daha düşük vergi alınması yaklaşımının sosyal devlet anlayışının bir gereği olduğunu ifade eden Unakıtan, bu amaçla gerçek usulde vergilendirilen ücret gelirlerinin belirli bir kısmını vergi dışı bırakan asgari geçim indirimi uygulamasını yürürlüğe koymayı öngördüklerini söyledi. Ailevi durumları da dikkate alınmak suretiyle ücretlilerin elde ettikleri ücret gelirlerinin asgari ücretin yıllık brüt tutarının en az yüzde 50'sine tekabül eden kısmından vergi alınmayacağını kaydeden Bakan Unakıtan, asgari ücretin en az yarısının vergi dışında bırakılacağını vurguladı. Bu miktarın bir bekar ücretli için yüzde 50 olduğunu belirten Unakıtan, bu miktara evli olanların çalışmayan eşleri için yüzde 10, ilk 2 çocuk için yüzde ve sonraki her çocuk için yüzde 5 ilave edileceğini bildirdi. Unakıtan, tasarıyla getirilen asgari geçim indirimi müessesesi ile asgari ücret üzerindeki vergi yükünün büyük ölçüde azaldığını, 4 çocuk sahibi asgari ücretli çalışanan ücretinin tamamen vergi dışı bırakıldığını düzenleme sonrasında Türkiye'nin, OECD ülkeleri arasında çalışanlar üzerindeki vergi ve sosyal güvenlik primi yükü sıralamasında 5 basamak daha aşağı ineceğini kaydeden Unakıtan, bir yandan dar gelirli ücretli vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılamalarında ilave bir destek sağlanmış olacağını, bir yandan da medeni durumu aynı olan ücretlilerin aynı seviyede indirimden faydalanması temin edilerek yatay eşitlik açısından önemli bir adım atılmış olacağını belirtti. Unakıtan, bu adımla birlikte sıklıkla kötüye kullanımlara konu olan toplanan fatura ve fiş karşılığında yapılan vergi iadesi sisteminin kaldırıldığını öngörülen diğer bir uygulamanın 'özel gider bildirimi' adlı yeni vergi güvenlik müessesesi olduğunu kaydeden Unakıtan, mükelleflerin yıl içinde yaptıkları kişisel tüketime yönelik hacamalarını dikkate almak suretiyle gelirlerini beyan etmelerini teşvik etmeyi amaçlayan bir vergi güvenlik müessesesinin öngörüldüğünü dile getirdi. Bütün mükelleflerden her yıl bu bildirimin istenmesinin sözkonusu olmadığını açıklayan Unakıtan, bir ön inceleme neticesinde gelir beyanı ile özel harcamaları arasında tutarsızlık olanlardan bu bildirimin istenmesi konusunda Maliye Bakanlığı'na yetki verildiğini söyledi. Verilen bildirimle beyan edilen gelir arasında tutarsızlığın açıklanamaması durumunda vergi incelemesi yapılacağını belirten Unakıtan, bir vergi incelemesi yapmadan otomatik bir tarhiyat yapılmasının sözkonusu olmadığını vurguladı. Unakıtan, 2005 yılı rakamlarına göre ticaret ve serbest meslekle uğraşan mükelleflerin yüzde 82'sinin asgari ücretlilerden daha az gelir beyan ettiklerini hatırlatarak, bunun önüne geçmek için bu uygulamaya ihtiyaç duyulduğunu tasarıda yer alan düzenlemelerden birinin de gayrimenkullerin elden çıkarılmasından elde edilen kazançların vergilendirilmesine ilişkin olduğunu belirtti. Halen gayrimenkullerin iktisaptan itibaren 4 yıl içinde elden çıkarılmasından elde edilen kazançların vergile tabi olmadığına işaret eden Unakıtan, bu sürenin 5 yıla çıkarıldığını, böylece elde edilişinden itibaren 5 yıl geçmeden elden çıkarılan gayrimenkullerden elde edilen kazancın vergiye tabi olacağını söyledi. Unakıtan'ın konuşmasının ardından Sait Açba başkanlığındaki Plan ve Bütçe Komisyonu'nda tasarının maddeleri üzerinde görüşmelere geçildi. Tasarı ile getirilen asgari geçim indirimi uygulaması kapsamında 7 ve üzerinde çocuğu bulunan bir ücretlinin kazancının asgari ücret kadarki bölümünden vergi alınmayacak.ZÇ-MAY-ÖK-E Haberler Gelir Vergisi Kanunu haberleri ilk sayfaArama Sonuçları EKONOMİ2442 Gün 12 Saat 32 dk. önce yayınlandı GENEL2703 Gün 20 Saat 56 dk. önce yayınlandı 1 1402 Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Gelir Vergisi Kanunu'nda Yapılan Değişiklik ile 4 Çocuklu Asgari Ücretlinin Ücretinin Tamamen Vergi Dışı Bırakılacağını Açıkladı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Gelir Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklik ile 4 çocuklu asgari ücretlinin ücretinin tamamen vergi dışı bırakılacağını açıkladı. Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan Gelir Vergisi Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşüldü. Toplantıya Maliye Bakanı Unakıtan da katıldı. Unakıtan tasarı hakkında yaptığı konuşmada Gelir Vergisi Kanunu'nun tamamının yeniden yazılması çalışmalarının Vergi Konseyi, çok sayıda akademik ve mesleki kuruluşun görüş ve önerilerinin alınması ve farklı görüşler arasında mutabakat sağlanmasını gerektiren bir süreç olduğuna işaret ederek bu nedenle Yasa'da daha dar kapsamlı bir değişiklik tasarısı hazırladıklarını ifade etti. Unakıtan, tasarının yasalaşmasıyla vergi sisteminin daha adil ve etkin olmasının sağlanacağını emek üzerinden elde edilen gelirlerden, sermaye üzerinden elde edilen gelirlere kıyasla daha düşük vergi alınması yaklaşımının sosyal devlet anlayışının bir gereği olduğunu ifade eden Unakıtan, bu amaçla gerçek usulde vergilendirilen ücret gelirlerinin belirli bir kısmını vergi dışı bırakan asgari geçim indirimi uygulamasını yürürlüğe koymayı öngördüklerini söyledi. Ailevi durumları da dikkate alınmak suretiyle ücretlilerin elde ettikleri ücret gelirlerinin asgari ücretin yıllık brüt tutarının en az yüzde 50'sine tekabül eden kısmından vergi alınmayacağını kaydeden Bakan Unakıtan, asgari ücretin en az yarısının vergi dışında bırakılacağını vurguladı. Bu miktarın bir bekar ücretli için yüzde 50 olduğunu belirten Unakıtan, bu miktara evli olanların çalışmayan eşleri için yüzde 10, ilk 2 çocuk için yüzde ve sonraki her çocuk için yüzde 5 ilave edileceğini bildirdi. Unakıtan, tasarıyla getirilen asgari geçim indirimi müessesesi ile asgari ücret üzerindeki vergi yükünün büyük ölçüde azaldığını, 4 çocuk sahibi asgari ücretli çalışanan ücretinin tamamen vergi dışı bırakıldığını düzenleme sonrasında Türkiye'nin, OECD ülkeleri arasında çalışanlar üzerindeki vergi ve sosyal güvenlik primi yükü sıralamasında 5 basamak daha aşağı ineceğini kaydeden Unakıtan, bir yandan dar gelirli ücretli vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılamalarında ilave bir destek sağlanmış olacağını, bir yandan da medeni durumu aynı olan ücretlilerin aynı seviyede indirimden faydalanması temin edilerek yatay eşitlik açısından önemli bir adım atılmış olacağını belirtti. Unakıtan, bu adımla birlikte sıklıkla kötüye kullanımlara konu olan toplanan fatura ve fiş karşılığında yapılan vergi iadesi sisteminin kaldırıldığını öngörülen diğer bir uygulamanın 'özel gider bildirimi' adlı yeni vergi güvenlik müessesesi olduğunu kaydeden Unakıtan, mükelleflerin yıl içinde yaptıkları kişisel tüketime yönelik hacamalarını dikkate almak suretiyle gelirlerini beyan etmelerini teşvik etmeyi amaçlayan bir vergi güvenlik müessesesinin öngörüldüğünü dile getirdi. Bütün mükelleflerden her yıl bu bildirimin istenmesinin sözkonusu olmadığını açıklayan Unakıtan, bir ön inceleme neticesinde gelir beyanı ile özel harcamaları arasında tutarsızlık olanlardan bu bildirimin istenmesi konusunda Maliye Bakanlığı'na yetki verildiğini söyledi. Verilen bildirimle beyan edilen gelir arasında tutarsızlığın açıklanamaması durumunda vergi incelemesi yapılacağını belirten Unakıtan, bir vergi incelemesi yapmadan otomatik bir tarhiyat yapılmasının sözkonusu olmadığını vurguladı. Unakıtan, 2005 yılı rakamlarına göre ticaret ve serbest meslekle uğraşan mükelleflerin yüzde 82'sinin asgari ücretlilerden daha az gelir beyan ettiklerini hatırlatarak, bunun önüne geçmek için bu uygulamaya ihtiyaç duyulduğunu tasarıda yer alan düzenlemelerden birinin de gayrimenkullerin elden çıkarılmasından elde edilen kazançların vergilendirilmesine ilişkin olduğunu belirtti. Halen gayrimenkullerin iktisaptan itibaren 4 yıl içinde elden çıkarılmasından elde edilen kazançların vergile tabi olmadığına işaret eden Unakıtan, bu sürenin 5 yıla çıkarıldığını, böylece elde edilişinden itibaren 5 yıl geçmeden elden çıkarılan gayrimenkullerden elde edilen kazancın vergiye tabi olacağını söyledi. Unakıtan'ın konuşmasının ardından Sait Açba başkanlığındaki Plan ve Bütçe Komisyonu'nda tasarının maddeleri üzerinde görüşmelere geçildi. Tasarı ile getirilen asgari geçim indirimi uygulaması kapsamında 7 ve üzerinde çocuğu bulunan bir ücretlinin kazancının asgari ücret kadarki bölümünden vergi alınmayacak.ZÇ-MAY-ÖK-E Rus petrolünün Ukrayna üzerinden Macaristan, Çekya ve Slovakya'ya sevkiyatı yeniden başladı Diyarbakır'da 20 yıllık 'kız kaçırma' kavgası! Çok sayıda kişi bıçaklandı Kovanlardaki acı balı yiyen ayı kendinden geçti! Görüntüler gülümsetti Kaynak İHA Son Dakika Son Dakika › Ekonomi › Gelir Vergisi Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda - Son Dakika Bu haber İhlas Haber Ajansı tarafından hazırlanmış olup habere tarafından hiçbir editöryal müdahalede bulunulmamıştır. İhlas Haber Ajansı tarafından hazırlanan bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik servis edilmektedir. Bu nedenle haberin hukuki muhatabı İhlas Haber Ajansı kurumudur. Son Dakika Genel Olarak Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı Rüknettin KUMKALE YMM Halen mevcut vergi sistemimizde gerçek kişilerin vergilendirilmesi Gelir Vergisi Kanunu ile, kurumların kazançlarının vergilendirilmesi ise Kurumlar Vergisi Kanunu ile düzenlenmektedir. Gelir Vergisi Kanunu 1961 yılında kabul edilmiş ve gelişen zaman içinde günün şartlarına uyum sağlayabilmesi için pek çok değişiklik yapılmıştır. Tasarının genel gerekçesinde de belirtildiği üzere yapılan değişiklikler bir bütünlük arz etmediğinden Gelir Vergisi Kanununun sistematiği bozulmuştur. Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının ayrı ayrı olmasından dolayı indirimler, istisnalar ile diğer bir çok hususun her iki kanunda da yer aldığı görülmektedir. Bu sebeplerden dolayı Kanun koyucu Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi Kanunlarını tek bir Kanun altında toplanmasına karar vermiş bulunmaktadır. Bu husus Kanunun Amaç başlıklı 1. Maddesinde “Bu Kanunun amacı, gerçek kişilerin gelirleri ile kurumların kazançları üzerinden alınan gelir vergisine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” şekli ile ifade edilmektedir. Kanunun gerekçesinde herkesten ödeme gücüne göre vergi alınması vergilendirmenin temel prensibi olduğu ve ödeme gücünün en iyi göstergesinin de gelir olduğunun kabul edildiği belirtilmektedir. Kanunun 3. Maddesinde gerçek kişilerin gelirlerinin ve kurumların kazançlarının gelir vergisine tabi olduğu belirtilmektedir. Gerçek kişiler için gelire giren kazanç ve iratlar şunlardır Ticari kazançlar. 2. Zirai kazançlar. 3. Serbest meslek kazançları. 4. Ücretler. 5. Gayrimenkul sermaye iratları. 6. Menkul sermaye iratları. 7. Diğer kazanç ve iratlar. Gerçek kişilerin bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratlar gelirin tespitinde gerçek ve safi tutarları ile dikkate alınır. Kurum kazancı ise, bir hesap dönemi içinde elde edilen ve yukarıda belirtilen gelir unsurlarından oluşur. Gelir vergisinin hesabında safi kurum kazancı esas alınır. Tasarının 11. ve 12. Maddelerinde Ticari kazancın bilanço ve işletme hesabına göre tespiti ile ilgili esaslar belirtilmektedir. Bilanço esasına göre ticari kazanç, işletme öz sermayesinin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki olumlu farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye eklenen değerler bu farktan indirilir, işletmeden çekilen değerler ise farka eklenir. İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki olumlu farktır. Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları, giderler ise ödenen ve borçlanılan tutarları ifade eder. Emtia alım ve satımı ile uğraşanlarda kazancın bulunması için hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değeri hasılata, dönem başındaki emtia mevcudunun değeri ise giderlere ilave olunur. Gelir Vergisi Kanunu tasarısının hazırlanmasında aşağıda belirtilen ilkeler esas alınmıştı. Yatırım, üretim, istihdam ve tasarrufların teşvik edilmesi Tasarıda vergi oranları ve tarifesi korunmaktadır. Buna göre gerçek kişilerin gelirleri eskisi gibi artan oranlı tarifeye göre % 15 ile % 35 arasında, kurum kazançları ise % 20 oranında gelir vergisine tabi tutulacaktır. Asgari geçim indirimi ücretlerde özel indirim adı altında devam edecektir. Üçüncü çocuk için indirim oranı % 5’den % 10’a çıkartılmıştır. Yatırım teşvik sistemi kapsamında yürütülen indirimli kurumlar vergisi, indirimli gelir vergisi olarak devam etmektedir. İlk defa gelir vergisine tabi olacak yirmi dokuz yaşını doldurmamış genç girişimcilerin iş kurmaları teşvik edilerek üç yıl boyunca elde edilen kazancın asgari ücrete karşılık gelen kısmı üzerinden hesaplanan vergi, genç girişimciler tarafından verilecek gelir vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan vergiden indirilebilecektir. Vergiyi gönüllü uyumun arttırılması ve kayıtlı ekonomiye geçişin hızlandırılması Tasarı ile Gelir Vergisi Kanununun daha basit, sade ve kolay anlaşılabilir bir yapıya getirilmesi amaçlanmış, 210 maddeyi aşan Gelir Vergisi Kanunu ile 45 maddeden oluşan Kurumlar Vergisi Kanunu birleştirilerek 92. Maddeye indirilmiştir. Ücret ve istisna serbest meslek kazancı elde eden kişilerden elde ettikleri Kanunda belirlenen tutarı aşanlara da beyanname verme zorunluluğu getirilmektedir. Beyanname verilmesi durumunda bu kişiler; yaptıkları bağış ve yardımlarını vergi matrahlarından, eğitim ve sağlık harcamalarının bir kısmını hesaplanan vergilerden indirebilecektir. Vergi tabanının genişletilmesi ve vergi adaletinin pekiştirilmesi Kentsel rantların ve sermaye kazançlarının vergilendirilmesindeki istisnalar daraltılmaktadır. Buna göre; taşınmazlar, pay senetleri, ortaklık hakları ve hisselerinin elden çıkartılmasından sağlanan kazançlar, elde tutma süresine göre kademeli olarak istisnaya tabi tutularak vergilendirilecektir. Vergi güvenliğinin güçlendirilmesi Vergi alacağını güvence altına almak, vergi kaçırmaya ve vergiden kaçınmaya yönelik girişimlerin önüne geçebilmek amacıyla vergi güvenlik müesseselerine yer verilmektedir. Tasarıda yer verilen başlıca vergi güvenlik müesseseleri şunlardır. Emsal kira bedeli esası Örtülü sermaye Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı Kontrol edilen yabancı kurum kazancı Zararlı vergi rekabetine yol açan ülkelere yapılan ödemelerde vergi kesintisi Kat mülkiyeti Kanununa göre oluşturulan yönetimler, her türlü iş hanı ve toplu iş yönetimlerine vergi kesintisi yapma sorumluluğu Sosyal ve çevresel politikalarla uyumlu İkamet amacıyla kullanılan tek konutun elden çıkartılmasından doğan kazanç vergiden istisna edilmiştir. Sahip olduğu konutu eşinin anne ve babasının ikametine bedelsiz olarak bırakanlar bu konutlar için emsal kira bedeli üzerinden gelir beyan etmek zorunda kalmayacaklardır. Öğrenci yurtları, bakımevleri ve huzur evlerine ödenen oda ve yatak ücretlerinin gayrimenkul sermaye iradından indirilmesine olanak sağlanmaktadır. Engellilere sağlanan vergisel avantajlar arttırılarak devam ettirilmektedir. Yürütmede esneklik ve etkinliğin arttırılması Yürütmeye verilen yetkiler genişletilmektedir.

gelir vergisi kanunu değişiklik tasarısı