Apneve hipopne sayılarının toplamının, kişinin uyku saatine bölünmesi ile AHI değeri elde edilir. Böylece 1 saatteki AHI ortaya çıkar. Örneğin, teste giren kişi 6 saat uyumuş olsun ve uyku esnasındaki apnelerin ve hipopneleri toplamı da 450 olsun, 450/6 şeklinde hesaplama yapılırsa AHI değeri 75 olur.
CRPartışına sebep olan etken ortadan kalktığında serumdaki CRP miktarı 18-20 saat içerisinde düşerek tekrar normal seviyelere iner. Kalp damar hastalıkları başta olmak üzere enflamatuvar ve enfeksiyöz hastalıkların teşhisinde ve tedaviye verilen yanıtın izlenmesinde CRP testi bir parametre olarak kullanılmaktadır.
Kuruldabulunan hiçbir uzman, branşı dışında konularda başkasının adına karar veremez. Özürlü sağlık kurulu raporunda zaman içinde değişme olacağına kanaat getirilen durumlarda rapor belirli bir süre için verilir. Rapor en geç 20 iş (1 ay) gününde tamamlanarak başvuran kişiye verilir.
HeyetRaporu İçin Gerekli Belgeler. Kimlik fotokopisi (TC numarası olan) 3 adet yeni çekilmiş vesikalık fotoğraf. Sosyal güvencesi olmayanlar için ise ücret alınabilmektedir. Heyet
Reinasaldırısı davasında saldırgan Abdülkadir Masharipov 40 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve bin 368 yıl hapis cezasına çarptırıld. Beşiktaş Ortaköy'de yaşanan Reina
D4csvqe. Uyku Apnesi Raporundaki AHI Değeri Nedir?Uykuda solunum durması diye bilinen uyku apnesi hastalığı sleep apnea insan sağlığını ciddi şekilde etkilemektedir. Bu hastalık, uyku esnasında solunumun durmasına ve kişinin nefes alamamasına neden olur. Uykudayken geçici boğulmalar yaşayan kişi aniden uyanabilir. Eğer uyanmazsa veya uyku derinliği azalıp tekrar eskisi gibi nefes alabilir hale gelmezse ölümle dahi sonuçlanabilir. Sıkça uyanma veya derin uyku safhasına geçememe gibi nedenlerle verimli bir uyku mümkün olmaz ve günlük yaşamda da bunun etkileri hissedilir. Düzensiz uyku, günü yorgun, halsiz ve gergin geçirmeye sebebiyet verebilir. Bunlar, uyku apnesinin en önemli belirtilerindendir. Bu hastalık çözümsüz değildir. Eğer belirtiler varsa öncelikle hekime başvurmak ve hekim uygun görüyorsa uyku testine girmek gerekir. Uyku apnesi hastalığının tespit edilebilmesi için uyku esnasında birçok parametrenin ölçüldüğü bir test yapılır. Bu teste polisomnografi PSG denir. Test sonrasında bir rapor hazırlanır. Hastalığın tanı ve tedavisi için bu rapordaki değerler çok önemlidir. Özellikle apne hipopne indeksi AHI tanı için en önemli parametrelerden biridir. AHI değeri, hekimlerin düzenlediği uyku apnesi raporlarında yer aldığı gibi hastaların tedavi için kullandıkları solunum cihazlarının raporlarında da güncel olarak yer Bilgi İste »Günümüzde kişiler ilk etapta hastalığı anlamakta zorluk çekerler. Başka rahatsızlıklarla karıştırma ihtimali yüksektir. Uyku apnesinin birçok belirtisi bulunur. Bunlardan en etkili olanları şunlardırHorlamaUykudan sıkça uyanmaBir önceki gün yaptıklarını unutmaYorgun uyanmaGün içinde uykulu olmaGerginlikBu belirtiler çoğu zaman günlük hayatın içindeki şeyler olduğu için kişiye anormal gelmez. Gelip geçici diye düşünülür. Bu nedenle kişinin hasta olduğunu fark etmesi kolay apnesi bir sendrom hastalığıdır. Sendrom hastalıkları birbirleriyle alakalı veya alakasız birkaç rahatsızlığın bir arada görülmesiyle oluşur. Belirtiler varsa en kısa sürede bir hekime başvurulmalıdır. Yaşanan sorunların farklı hastalıklara da neden olabileceği unutulmamalıdır. Uyku apnesi tanısı için öncelikle hastanın durumu doktor tarafından gözlemlenir. Sonrasında gerekiyorsa uyku testi polisomnografi yapılır. Uyku esnasında yapılabilen bu testle hastanın solunumsal sıkıntıları tespit edilebilir. En az 4 saatlik bir ölçüm sonuçlar doğrultusunda apne ve hipopne sayıları belirlenir. Apne solunum durması, hipopne ise solunum yavaşlamasıdır. Kişinin 1 saat içerisinde beşten fazla kez solunumu durmuş veya yavaşlamış ise bu kişiye uyku apnesi tanısı konulabilir. Tanı koymada yardımcı olan en önemli parametre apne hipopne indeksidir, kısaca AHI diye sonucunda hastayla ilgili birçok parametre ortaya çıkar. Apne hipopne indeksi AHI de bu parametrelerden biridir. Uyku testinden sonra düzenlenen raporlarda diğer parametrelerle birlikte bulunur. Hastalığın ve şiddetinin belirlenmesinde kullanılan en önemli değerdir. Apne ve hipopne sayılarının toplamının, kişinin uyku saatine bölünmesi ile AHI değeri elde edilir. Böylece 1 saatteki AHI ortaya çıkar. Örneğin, teste giren kişi 6 saat uyumuş olsun ve uyku esnasında apne ve hipopne sayılarının toplamı da 450 olsun, 450/6 şeklinde hesaplama yapılırsa AHI değeri 75 olur. Böylelikle, kişide hangi seviyede uyku apnesi olduğu tespit edilebilir ve uygun tedaviye için AHI değerleri şu şekilde kategorize edilebilirNormal AHI < 5Hafif derecede uyku apnesi 5 ≤ AHI < 15Orta derecede uyku apnesi 15 ≤ AHI < 30Ağır derecede uyku apnesi AHI ≥ 30Uyku apnesi tedavisi için hekim önerisiyle CPAP, OTOCPAP, BPAP, BPAP ST, BPAP ST AVAPS, OTOBPAP ve ASV gibi solunum cihazları kullanılabilir. Bu cihazlardan alınan raporlarda da güncel AHI değeri Apnesi Hastalığının Çeşitleri Nelerdir?Uyku apnesi çeşitleri olan bir hastalıktır. Her çeşit farklı sebeplerle ortaya çıkar. Basit horlama rahatsızlığı ve üst solunum yolu direnç sendromu uyku apnesinin çeşitlerinden olmasa da bu rahatsızlıkların ilerlemesiyle uyku apnesi oluşabilir. Uyku apnesinin çeşitleri OSAS, CSAS ve MSAS olarak = Obstructive sleep apnea syndrome = Tıkayıcı uyku apnesi sendromuCSAS = Central sleep apnea syndrome = Merkezi uyku apnesi sendromuMSAS = Mixed sleep apnea syndrome = Bileşik uyku apnesi sendromuBasit Horlama RahatsızlığıSadece horlama bile bir rahatsızlıktır ve kalp krizi riskini arttırır. Uyku testlerinde, AHI 5’in altında ölçülüyorsa, uyku esnasındaki oksijen saturasyonu %90’ın üzerinde seyrediyorsa, solunum olağan şekilde devam ediyorsa, nefes alma esnasında yemek borusunda ölçülen basınç –10cmH2O seviyesinin altına düşmüyorsa ve sadece horlama söz konusuysa buna basit horlama rahatsızlığı Solunum Yolu Direnç Rezistans SendromuUyku testlerinde, AHI 5’in altında ölçülüyorsa, uyku esnasındaki oksijen saturasyonu %90’ın üzerinde seyrediyorsa ve nefes alma esnasında yemek borusunda ölçülen basınç –10cmH2O seviyesinin altına düşüyorsa üst solunum yolu direnç sendromundan bahsedilebilir. Buna, horlama da eşlik edebilir. Üst solunum yolu direnç sendromunda solunum normal seyrinde devam etmez. Kısıtlanmış Uyku Apnesi Sendromu OSASUyku testlerinde, AHI 5’in üzerinde ölçülüyorsa, uyku esnasındaki oksijen saturasyonu %90’ın altında seyrediyorsa ve en az 10 saniye süreyle solunum durması veya yavaşlaması söz konusuysa obstrüktif uyku apnesi sendromundan ya da diğer adıyla tıkayıcı uyku apnesi sendromundan bahsedilebilir. Nefes, üst solunum yollarından kaynaklı bir tıkanıklık nedeniyle kısıtlanmıştır. AHI ve oksijen saturasyonu parametrelerine bakarak hafif, orta ve ağır dereceli uyku apnesi hastalığı tespit edilebilir. Tıkayıcı uyku apnesinde vücuttaki kaslarda solunum eforu vardır ancak tıkanıklık nedeniyle solunum Uyku Apnesi Sendromu CSASMerkezi uyku apnesi sendromu central sleep apnea syndrome tıkayıcı uyku apnesi sendromuna göre çok daha nadir görülür. Apne vakalarının yaklaşık %2’sini teşkil eder. Solunumu kontrol eden ve beyinden çıkan sinyallerin kaslara yeteri kadar ulaşamaması nedeniyle ortaya çıkar. Böylece solunum azalır veya tamamen durur. Merkezi uyku apnesi olan hastalar tıkayıcı uyku apnesi hastalarına göre daha sık uyanır ve uyanmalarını daha çok hatırlarlar. Merkezi uyku apnesinde vücuttaki kaslarda solunum eforu Uyku Apnesi Sendromu MSASBileşik uyku apnesi sendromu mixed sleep apnea syndrome olan hastalarda tıkayıcı ve merkezi uyku apnesi bir arada görülür. Apne vakalarının yaklaşık %18’ini teşkil eder. Öncelikle tıkayıcı uyku apnesi belirtileri görülür. Bu apne tedavi edilince merkezi apne bulguları ortaya çıkar. Bileşik uyku apnesi sendromu uyku testi esnasında da tespit edilebilir.
5 yıl içinde değiştirilecek ehliyetler için istenen sağlık raporu’ ile ilgili tartışmalar sürerken, Prof. Dr. Metin Akgün, çarpıcı bir tespitte bulundu. Toplumda çok sık görülen uyku apne’ hastalığı riski bulunan sürücüleri canlı bomba’ya benzeten Prof. Dr. Akgün, “Bu hastalığı tedavi etmeden rapor vermek cinayettir” Trafik Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle mevcut sürücü belgeleri 1 Ocak 2016’dan itibaren değiştirilmeye başlandı. Bu kapsamda mevcut belgeler 5 yıl içinde yeni tip sürücü belgeleriyle değiştirilecek. Yeni sürücü belgeleri, uluslararası standartlara sahip olduğu için diğer ülkelerde de kullanılabilecek. Ehliyetlerini değiştirmek isteyen sürücülerden biyometrik fotoğraf, sağlık raporu ve parmak izi tespitSağlık Bakanlığı aile hekimlerinden bile alınabilecek sağlık raporunun yeterli olduğunu duyurdu. Ancak bu noktadan sonra sağlık raporu alamadıklarını söyleyen vatandaşlar tartışmanın fitini ateşledi. Rapor nasıl alınacak, kimden alınacak, herkes rapor alabilecek mi tartışmaları devam ederken, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Akgün, sağlık raporuyla ilgili çarpıcı bir tespitte çok sık görülüyor1 Ocak 2016 itibariyle yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu ile ilgili maddeyi anımsatan Prof. Dr. Metin Akgün, sağlık raporu alırken, uyku bozukluğu olanların mutlaka incelenmesi gerektiğini söyledi. Uyku apnenin toplumda çok sık görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Akgün, “Bu hastalık genelde erkeklerde ortaya çıkıyor. Yaş ilerledikçe artıyor. İnsanlar kaliteli uyku uyuyamadığı için gündüz uykusuz kalıyor. Dolayısıyla araba kullanırken ya da hassas iş yaparken dikkat kaybı, uyuklama gibi problemlerle karşı karşıya kalıyorlar. Bu da kazalara yol açıyor. Trafik kazalarının çoğunun arka planında Obstrüktif Uyku Apne Sendromu var. Kişiye sağlık raporu verilirken, uyku apne gözden kaçarsa çok ciddi sıkıntılar olabilir” biri canlı bomba!Hastalığın nedeninin tam olarak bilinmediğini kaydeden Prof. Dr. Akgün, şunları söyledi. “Uyku apne olan insanlar gece sık sık uyku bölünmesi yaşıyorlar. En önemli şikâyetleri horlama, gündüz aşırı uyku hali, tanıklı apne yani aynı odayı paylaştığı kişinin gece nefesi kesildi, öldü sandım’ gibi ifadeleri teşhis için çok önemli. Gece sık uyanma, asabiyet, gece sık idrara çıkma gibi şikayetler de yaşayabiliyorlar. Toplumda 40-45 yaş üzerinde neredeyse yüzde 30’unu etkileyen ve sık görülen bir hastalık. Mutlaka ehliyet alacak herkesin bu testten geçmesi lazım. İş kazalarının çoğu bu hastalık yüzünden oluyor.”Testten geçmeleri şart“Ayrıca kilo arttıkça hastalık riski de artıyor. Yönetmelikte, Vücut kitle endeksi 33 ve üzerinde olan herkes şikâyetine bakılmaksızın mutlaka testten geçirilmelidir’ bu yasal bir zorunluluk. Kişi kiloluyla mutla bu testten geçmesini bilmeli. Bu yüzden hekimler rapor verirken, dikkatleri çok önemli. Baştan sağma değil, kişiyi çok iyi sorgulaması lazım. Çünkü burada atlanan her hasta canlı bomba. “Yüzde 17’si direksiyon başında uyumuş!Aynı yasanın Avrupa Birliği’nde de yürürlüğe girdiğini anımsatan Prof. Dr. Metin Akgün, Avrupa’da şoförlerle yapılan bir ankette yüzde 17’sinin direksiyon başında uyukladığının ortaya çıktığını dile getirdi. Bu konuda hem halkın hem de hekimlerin bilinçlenmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Akgün, “İnsanların en sık ölüm sebebi ya kalple ilgili ya da beyin kanaması, felç gibi hadiseler. İkisinin de arka planında büyük oranda bu hastalık var. Tansiyon için de en önemli faktör uyku apne hastalığıdır. Damar sertliği, metabolik sendrom tüm bunların temelinde bu hastalık yatıyor. Yönetmelik güzel ama uygulanması gerekiyor. Bunun içinde bilinçlenmek şart. Her an kaza yapabilirler. Hekime düşen sorumluluklar var. Toplum sağlığını ilgilendiren ciddi bir konu. Uyku apne hastalığı olan birisini tedavi etmeden sağlıklıdır’ raporu vermek cinayettir. Tabu bu hastalar tedavi olduktan sonra yeniden ehliyet alabilirler” o maddeUyku apne ile ilgili Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde şu madde yer Ağır derecede apnesi olanlar AHI 30/saat veya orta derecede apne 15 AHI 30 ile birlikte gündüz uyuklama hali tespit edilenler tedavi görmeden sürücü belgesi Uyku apnesinin kontrol altına alındığı veya tedavi edildiği; en az bir uyku sertifikalı doktor göğüs hastalıkları, psikiyatri, nöroloji, KBB uzmanı ve bir KBB uzmanı olan üçlü heyet tarafından tespit edilen kişilere sürücü belgesi verilebilir. Hastalığın şiddeti, tedaviden alınan cevap, hasta PAP tedavisi uyumu gibi faktörler dikkate alınarak; ikinci grup sürücü belgesi sınıflarından alıp alamayacağı ile ambulans, resmi veya ticari araç kullanıp kullanamayacağı raporda Vücut kitle endeksi VKE 33 ve üzerinde olan kişilerden şikayetine bakılmaksızın tüm gece polisomnografi testi Tanıklı apnesi ve gündüz uyuklama hali olan kişilerden vücut kitle endeksine bakılmaksızın tüm gece polisomnografi testi istenir.6 Malign Kötü huylu tümörler ile ilgili olarak;a Malign hastalığı ve santral sinir sistemi metastazı olanlar ile malign hastalığın kontrol dışına çıkması nedeniyle genel durum bozukluğu ve düşkünlüğü olan kişilere sürücü belgesi verilmez.”
Göz ardı edilen göz önündeki tehlike Uyku apnesi ve gündüz uykululuk hali! Uyku apnesi’ ve buna bağlı görülen gündüz aşırı uykululuğu’ hayati sorunlara neden olabilen önemli bir sorun, ancak çoğu zaman ya kabullenilmiyor ya da görmezden geliniyor. 16 Mart Dünya Uyku Günü nedeni ile düzenlenen basın toplantısında konuşan Prof. Dr. Derya Karadeniz Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Nöroloji ve Uyku Bozuklukları Uzmanı ve Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu Acıbadem Üniversitesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Uyku Bozuklukları Uzmanı sosyal yaşamdan, iş yaşamına günlük hayatı olumsuz yönde etkileyen ve dikkat edilmesi gereken uyku apnesi ve gündüz aşırı uykululuk probleminin beraberinde getirdiği kişisel ve toplumsal riskler hakkında bilgi verdiler. Uykuda nefesiniz 10 saniyeden daha uzun süre kesiliyorsa… Tıkayıcı Uyku Apnesi’ ve buna bağlı Gündüz Aşırı Uykululuk Hali’ hakkında bilgi veren Prof. Dr. Derya Karadeniz, önemli uyarılarda bulundu. Obstrüktif Tıkayıcı Uyku Apne Sendromu, uyku sırasında tekrarlayan ve nefes yolundaki daralmalar veya tıkanmalar nedeniyle soluk almada kesintiler yaratan bir hastalıktır. Uykuda nefesin kısmi kesilmesi “horlama” olarak ortaya çıkar, nefesin 10 saniye ve daha uzun süreyle kesilmesi “apne” olarak adlandırılır. Uykuda nefes kesilmelerinin sayısı saatte 5’in üstünde ise, tıkayıcı tipte uyku apnesi sendromu söz konusudur. Uyku apnesinin 3 temel bulgusu Horlama, hastanın eşi tarafından teyit edilen apne ve gündüz aşırı uyku halidir. Türkiye’de toplumun yaklaşık %5’inde görülmektedir ve 1 milyondan fazla insanın etkilendiği bilinmektedir; ancak hastaların bu durumu bir hastalık olarak değerlendirmemesi nedeniyle tanı konma süresi 8-10 yılı bulmaktadır. Uyku apnesi en sık 40-65 yaşları arasında ve daha sıklıkla kilolu erkeklerde görülmektedir. Erkeklerde kadınlara göre 2-3 kat daha sık saptanmasına karşın menopoz sonrasında menopoz öncesi döneme göre 4 kat fazla izlenmektedir. Çocuklarda ise uyku apnesi %1-4 oranında görülür. Uyku apnesi için risk altında mıyım? Boynun kısa ve kalın oluşu ve boyun çevresinin erkeklerde 43 cm, kadınlarda 40 cm üzerinde ölçülmesi riski artıran bir faktördür. Obeziteye bağlı olarak bel çevresinin erkeklerde >94 cm, kadınlarda >80 cm ölçülmesi artmış uyku apnesi riskinin göstergesidir. Uyku apnesi riski Boy Kilo Endeksi>29 olanlarda 8-12 kat artmıştır. Gündüz uykululuk hali önemli bir belirti! Uyku apnesi hastalarının en sık şikayeti “gündüz aşırı uyku halidir”, benzer şekilde gündüz aşırı uykululuğuna en sık sebep olan hastalık uyku apnesidir. Bu nedenle gündüz uykululuk çeken hastalar uyku apnesi açısından uzman bir hekim gözüyle değerlendirilmelidir. Hastalar, trafik kazası açısından 6 kattan fazla, iş kazası açısından %60’dan fazla artmış risk altında yaşıyorlar! Uyku sırasında tekrarlayan uyku bölünmeleri nedeniyle hastalar derin uyku evresine geçemediği için yataktan yorgun kalkarlar, gün boyu aşırı uyku ihtiyacı hissederler. Oluşan aşırı uykululuk kişilerin günlük aktivitelerini de olumsuz yönde etkiler. Hastaların öğrenme becerileri azalır, hafızaları ve refleksleri zayıflar, dikkatleri azalır. Hastalar, başlangıçta televizyon seyretmek, gazete okumak gibi pasif bir iş esnasında uyuklarken ilerleyen dönemlerde araba kullanırken bile uyuyakalıyorlar. Bu hastalar, trafik kazası açısından 6 kattan fazla, iş kazası açısından %60’dan fazla artmış risk altında yaşıyorlar. Özellikle ticari araç ve otobüs sürücülerinin uyku apnesi açısından sorgulanması ve tanı konulursa tedavi edilene kadar araç kullanmamaları önerilmelidir. Gündüz aşırı uykuluğu ülkemizde işten çıkarmalara yasal zemin oluşturabilmektedir. Uyku apnesi hastalarında Epworth uykululuk skalası ile gündüz aşırı uykululuk’ değerlendirilebilir. Maksimum skoru 24’tür ve 10 puan ve üzeri gündüz aşırı uykululuk olarak kabul edilir. Uyku apnesi hastalarının tümünde horlama yakınması var! Gece belirtilerinin başında horlama gelir. Horlama, nefes yollarında daralmanın bir göstergesidir. Hasta, başlangıçta zaman zaman horlarken giderek daha şiddetli ve sürekli horlamaya başlar. Uyku apnesi hastalarının hemen tümünde horlama yakınması vardır. Uykuda az sayıda hava yolu obstrüksiyonunun meydana geldiği horlama durumları basit horlama olarak tanımlanmaktadır. Hemen her gece olan horlamaya ise horlama alışkanlığı denmektedir. Kadınlarda uyku apnesi fark edilemeyebilir! Normal erişkin insanların yaklaşık yarısında zaman zaman, %25’inde ise sürekli olarak horlama görülür. Kadınlarda uyku apnesi horlama, tanıklı apne ve gündüz uyku hali gibi klasik semptomlarının yerine uykusuzluk, kronik yorgunluk veya depresyon gibi yakınmalar ön plandadır. Bu nedenle kadınlarda uyku apnesi fark edilemeyebilir. Uyku apnesi beyin ve kalp hastalıklarına yol açabiliyor Hastaların doktora başvurmasındaki en önemli neden hastaların eşleri tarafından fark edilen apnedir. Gece boyunca bazen yüzlerce kez tekrarlayan apneler nedeniyle uyku bölündüğü için hasta kalitesiz bir uyku uyur. Çoğu hasta uykuda nefesinin durduğunu kabul etmediği için, bu hastaların uykularının videosu çekilerek hasta ikna edilmeye çalışılmalıdır. Nitekim uyku apnesi tanısında gecikme nedenlerinin en önemlilerinden biri hastanın yalnızca horladığını iddia ederek doktora başvurmak istememesidir. Başka hangi şikayetler uyku apnesini akla getirmeli? Uyku apnesi hastalarında yukarıdaki klasik yakınmalar dışında sabah baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, unutkanlık, sinirlilik, gece terlemesi özellikle baş ve boyun bölgesinde, gece susama, sabah ağız kuruluğu ile uyanma, gece ortaya çıkan reflü ve buna bağlı öksürük, cinsel istek azalması, iktidarsızlık, gece ortaya çıkan göğüs ağrısı, kalp ritminde bozulma, gece idrara çıkma veya altına kaçırma ve kötü rüyalar görme gibi birçok başka yakınma ve bulgu da görülebilir. Sonuç olarak, hastanın yaşam kalitesi çok bozulmuştur. Ayrıca koroner arter hastalığı, hipertansiyon, kalp yetmezliği, kalp ritim bozukluğu, inme, hipertansiyon, diyabet, insülin direnci, metabolik sendrom gibi birçok hastalıkta uyku apnesinin sık görüldüğü, benzer şekilde uyku apneli bireylerde bu hastalıkların riskinin 2-3 kat arttığı bilinmektedir. Bu nedenle, hastalarda uyku apnesi klinik bulgularının yanı sıra eşlik eden hastalıklara ait belirtiler de gözlenebilir. Uyku apnesi tanısı nasıl konulur? Dünya Uyku Günü nedeni ile düzenlenen basın toplantısına katılan Göğüs Hastalıkları ve Uyku Bozuklukları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu da uyku apnesi tanısının nasıl konulduğuna, tedavi yöntemlerine ve uyku apnesinin sonuçları hakkında şu bilgileri verdi Uyku tıbbı, yurtdışında ayrı bir branş olarak kabul edilirken; uyku hastalıkları ülkemizde nöroloji, göğüs hastalıkları ve psikiyatri uzmanları tarafından özellikle uyku laboratuvarlarında takip edilir. Tanı koymak adına günümüzde kullanılan en gelişmiş işlem, polisomnografidir. Ülkemizde sıklıkla hastaya, bir gece uyku laboratuvarında yatırılarak uyku teknisyeni eşliğinde polisomnografi yapılır. Bu işlemde, uyku laboratuvarlarının özel olarak hazırlanmış odalarında teknisyen gözleminde uyuyan hastaların uykuları esnasında kalp, beyin, solunum, kan-oksijen düzeyleri, göğüs ve ayak hareketleri gibi birçok verisi aynı anda kaydedilir. Hekimin bu verileri değerlendirmesi sonrası hastaya uyku apnesi tanısı konulur. Özel durumlar için engelli, yatalak hasta vs evde uygulanabilen, taşınabilir kayıt sistemleri gibi uyku hastalıklarının tespitinde kullanılan yöntemler de bulunmaktadır. Uyku Apnesi için tedavi yaklaşımları neler? Hastalığın şiddetinden bağımsız olarak hemen her hastaya önerilen temel yaklaşım; kilo verdirmek, alkol, sigara ve sedatif ilaç kullanımının kısıtlanması, reflüyü önleyici tedbirler ve uyku pozisyonunun ayarlanmasıdır. Şayet nefes yolunu tıkayıcı bir sorun var ise, cerrahi yöntemler ile tıkanıklığın ortadan kaldırılması da bir kısım hasta grubunda faydalıdır. Orta ve ağır derecede uyku apneli hastalarda kullanılan PAP pozitif hava yolu basıncı, kapalı bir yüz veya burun maskesine bağlanan bir hortum ve hava pompası ile uyku sırasında, hafif ve devamlı basınçla nefes yolunun açık kalmasını sağlayan bir cihazdır. Bu cihaz sayesinde solunum çabası azalır, apne ortadan kalkar, kandaki oksijen düzeyi artar ve eşlik eden kalp hastalıkları riski azalır. Uyku yapısındaki bu düzelmeye bağlı olarak gün içi şikayetler büyük ölçüde düzelir. Uyku apnesi ile ilgili doğru sanılan 6 yanlış bilgi ve çözüm önerileri En yüksek başarı şansına sahip tedavi pozitif hava yolu basıncı PAP denilen yöntemdir. Hastalarda rahatlama cihaz kullanıldığı sürece devam etmektedir, cihaz kullanılmadığında hasta kendisini eski durumunda, yani horlayan, uykuda nefesi duran ve ertesi gün yorgun bir halde bulmaktadır. En etkili tedavi yöntemi olmasına karşın, PAP cihazını hastaların ancak %50’si uzun süre kullanabilmektedir. PAP cihazı önerilen hastaların ilk tepkisi “bu hastalık için ilaç tedavisi yok mudur?” olmaktadır. Hastaların bir kısmı burunda bir hortumla uyuma fikrini benimseyemediği ya da eşlerinin bunu kabul etmeyeceğini düşündüğü için PAP cihazını kullanmamaktadır. Bunun dışında bugüne dek uyku apnesi tedavisi için kabul görmüş bir ilaç tedavisi yoktur, ancak hastalığın gün içi semptomlarını ortadan kaldırmaya yönelik ilaç tedavisi seçenekleri mevcuttur. Cihaz düzenli kullanılmaz ise ne olur? Gerek PAP tedavisi almayı reddedenler, gerek tedaviye başladıktan bir süre sonra tedavilerini yarım bırakanlar gerekse de tedaviye rağmen hala bir miktar gündüz uykuluğu yaşayan hastalar yukarıda belirtildiği gibi ev, iş ve trafik kazaları açısından oldukça yüksek risk altındadırlar. Uyku apneli hastaların yaklaşık yarısının özgeçmişinde en az bir kez trafik kazasına rastlanıyor. Zaman zaman gündüz aşırı uykululuğun faturası çok daha ağır olabiliyor. Örneğin, geçtiğimiz yıllarda Amerika ve Kanada’da yaşanan 3 büyük tren kazasının ortak paydası makinistlerde bulunan tanı konulmamış uyku apnesi hastalığı idi Michigan Tren Kazası 15 Kasım 2001, Kanada İki yük treninin çarpıştığı kaza sonucu makinistler yaşamını yitirmiş ve yaklaşık litre dizel yakıt sızmış ve temizlenmesi milyon dolara mal olmuştur. New Jersey Tren Kazası 29 Eylül 2016, Amerika Kaza, 108 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanmıştır. Brooklyn Tren Kazası, 4 Ocak 2017, Amerika Sabahın yoğun saatlerinde yaşanan kaza 103 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanmıştır. Uyku apnesi hastasında gündüz uykululuğu var ise, araç kullanması sakıncalı değil mi? Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğe göre uyku apnesi şüphesi olan sürücülerden polisomnografi raporu istenmektedir. Orta veya ağır düzeyli uyku apnesi olan sürücülerin ehliyet alabilmeleri için medikal ve/veya cerrahi müdahaleler ile hastalıkları kontrol altında tutulmalı veya sürekli PAP cihazı kullanmalıdırlar. Bu hastalar yıllık kontrol edilmelidir ve koşulları sağlamadıkları takdirde sürücü olur raporu’ verilmemekte veya verilmiş olan sürücü belgesi geri alınmaktadır. Uyku apnesi maluliyet sebebi midir? Özürlülük oranı üç bölümde ele alınır hafif özürlülük %5, orta özürlülük %10, ağır özürlülük %35’dir. Özür oranı %40 ve üzeri olgular, özürlülere ait haklardan yararlanabilirler. Uluslararası uyku bozuklukları sınıflamasına göre özürlülük oranı uykuda solunum bozukluklarında %35 olarak değerlendirilir. Ülkemizde ise ileri derecede uyku apnesi olup PAP tedavisini tolere edemeyen veya yeterli uyumu sağlayamadığı tıbben gösterilmiş hastalar, %35’e kadar maluliyet alabilmektedir. Uyku apnesi için hangi hekime başvurulmalı? Türkiye’de uyku apnesi tanısı, polisomnografi tetkiki yapılmasını gerektiriyor ve bu tetkik yalnızca uyku laboratuvarlarında yapılıyor. Nöroloji, göğüs hastalıkları ve psikiyatri uyku bozuklukları için başvurulması gereken temel branşlardır. • Maksimum skoru 24’tür. / • 10 puan ve üzeri gündüz aşırı uykululuk olarak kabul edilir. Kaynak Başoğlu_2017_Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Klinik Özellikleri ve Tanısı
Tıbbi Ürünler Heyet Raporuyla Nasıl Alınır?Heyet raporu, kişilerin sağlık veya hastalık durumunu gösteren resmi bir belgedir. Bu raporun diğer adı da sağlık kurulu raporudur. Farklı branştaki 3 uzman hekimin yaptığı muayene ve tetkikler sonucunda hazırlanır. Genellikle devlet kurumları tarafından istenir. Özel sektördeki işletmeler de çalışanlarının bazı resmi işlemlerini yapabilmek için heyet raporu isteyebilmektedir. Birçok farklı konuda heyet raporu gerekebilir. Askerlik, izin, memurluk, engellilik, vergi indirimi, işe giriş, tıbbi ürün veya ilaç temini, emeklilik ve ehliyet bunlardan birkaç tanesidir. Heyet raporunun doğru ve hızlı bir şekilde düzenlenebilmesi için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Hatalı veya eksik düzenlenen heyet raporunu değiştirmek yeni rapor çıkarmaktan daha zor olmakla birlikte, bazı durumlarda değişim işlemi dahi mümkün olmamaktadır. Böyle bir durumda çeşitli mağduriyetler yaşanabilir. Hastalıkların tedavisinde kullanılan tıbbi sarf malzeme veya tıbbi cihaz gibi sağlık ürünlerinin sigorta kurumları tarafından karşılanması için de sağlık kurulu raporu istenir. Kişinin hastalıklarının, tedavisi için ihtiyaç duyduğu ürünlerle ilişkili olup olmadığı hastanelerden alınan rapor ve reçetelerle belgelenir. Tıbbi ürünlerin sigorta tarafından karşılanabilmesi için gerekli belgelerin kuruma sunulması gerekir. Kurum, belgeleri inceler ve eğer mevzuatlara uygunsa onay verir. Bu nedenle, heyet raporlarının veya diğer bir adıyla sağlık kurulu raporlarının usule ve güncel mevzuatlara uygun şekilde düzenlenmesi hastalar ve aileleri için çok Bilgi İste »Heyet raporu sağlık kurulu raporu alabilmek için tam teşekküllü bir kamu veya üniversite hastanesine başvurulabildiği gibi, sağlık kurulu olan ve SGK ile anlaşmalı özel bir hastaneye de başvurulabilir. Özel hastaneye başvuru yapmadan önce hastanenin sağlık kurulunun aktif olup olmadığı ve düzenledikleri raporların geçerliliği araştırılmalıdır. Bazı özel hastanelerin devlet kurumlarıyla yaptığı anlaşmaların süresi bittiği için o dönemde düzenlenen heyet raporları da geçerliliğini kaybetmektedir. Aktif bir sağlık kurulu olmayan özel hastanelerden alınan heyet raporları devlet kurumları tarafından kabul edilmez. Özellikle tıbbi ürün temini için düzenlenen raporlar sigorta kurumları tarafından reddedilir ve raporda yazılan ürünlerin bedelleri Raporu İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?Heyet sağlık kurulu raporu aslında resmi bir belgedir. Birkaç farklı branştan hekimin imzaladığı, kişinin sağlık durumu konusunda hukuki karşılığı olan ve devlet kurumları tarafından kabul edilen bir raporu başvurusu için gerekli bazı belgeler vardır. Bu belgeler, hastaneye göre farklılık da gösterebilir. Tüm hastanelerde istenen standart evraklar şunlardırKimlik kartı fotokopisi3-4 adet vesikalık fotoğrafKonuyla ilgili dilekçeBu belgeler tüm heyet raporu başvurularında istenir. Raporun istenme sebeplerine göre farklı evraklar da başvuru esnasında talep birimi ise hastanenin işleyişine göre değişkenlik gösterebilir. Başvurular, genellikle ya danışma biriminden ya da sağlık kurulu biriminden kabul edilmektedir. Ayrıca, raporun düzenlenme sebebine göre bir miktar ücret ödemek de gerekebilir. Bazı koşullarda heyet raporu için ücret ödenmez. Ödenmesi gereken miktar hastaneye göre değişkenlik gösterebildiği gibi, kamu ve üniversite hastanelerinde daha uygundur. Heyet raporunun hatalı olması durumunda tekrar ücret ödeyerek yeni rapor çıkartmak gerekir. Hatta bazı durumlarda yeni rapor alınamayacağı için verilen ücretler de boşa gitmiş olur. Bu nedenle başvuru esnasında, dilekçenin doğru bir şekilde düzenlenmesi Raporu İçin Ücret Ödemek Gerekir Mi?Ücretli işlemler genellikle özel durumlar için geçerlidir. Tıbbi ürün ve ilaç temini için gereken sağlık kurulu raporları için genellikle ücret talep durumlarda heyet raporu için başvuru esnasında hastaneler tarafından ücret talep edilebilirEhliyetİşe girişAskerlikEngellilikSilah ruhsatıYurtdışına çıkışEvlat edinmeVasi tayiniAv tezkeresiÖzel heyet raporları için kamu hastaneleri 100-200 TL, üniversite hastaneleri 100-300 TL ve özel hastaneler ise 100-500 TL arasında ücret talep edebilmektedir. Ücret miktarı hastaneye göre değişkenlik gösterebilir. Ayrıca bazı hastanelerde tedavi ücreti veya vezne ücreti gibi farklı talepler de raporunu düzenleyen hastanenin ücret tarifesine göre ödenmesi gereken miktar farklılık gösterebilir. Raporun neden alındığına, içeriğine, gerekli olan sağlık testlerine ve başvuran kişinin sigorta durumuna göre ücretler değişebilmektedir. En doğru ve güncel ücret tarifesi hastanenin danışma bölümünden Raporlarının Hazırlanması Ne Kadar Sürer?Heyet raporlarının hazırlanma süresi başvurulan hastanenin yoğunluğuna ve işleyişine göre farklılık gösterebilir. Yapılan müracaattan sonra ilgili doktorlara muayene olmak gerekir. Muayeneler tamamlandıktan sonra, sağlık kurulundaki sekreterler tarafından belgeler hazırlanır ve hastane sistemine kaydedilir. Bu işlemin ardından kurul günü beklenir ve sağlık kurulunun kararına göre raporun düzenlenip düzenlenmeyeceği belli olur. Karar süresi de hastanenin ve sağlık kurulundaki hekimlerin yoğunluğuna göre toplantısı, bazı hastanelerde haftanın belirli günlerinde bazılarında ise her gün yapılır. Başvuru yapan kişilerin sağlık durumlarıyla ilgili olarak heyet raporları oluşturulur ve heyet üyeleri tarafından imzalanır. Başhekimin de imzasıyla rapor yürürlüğe alınır. Bu sürecin tamamının kaç gün süreceğine dair net bir bilgi vermek zordur. Genellikle toplamda 1-2 günle 1-2 hafta arasında değişen süreçlerden bahsedilebilir. Ancak, heyet üyesi olan doktorların veya başhekimin hastanede bulunup bulunmama durumuna göre daha da uzun sürebilir. Örneğin, üyelerden biri yurt dışında bir kongreye gitmiş veya birkaç gün süreyle başka bir şehirde görevlendirilmiş veya izin almış olabilir. Bunun gibi standart dışı bir durum oluşursa heyet raporlarının hazırlanma süresi de uzayabilir. Özel hastanelerde, sağlık kurulu raporlarının hazırlanma süresi kamu ve üniversite hastaneleriyle kıyaslandığında genellikle daha Ürün Tedarik Etmek İçin Heyet Raporu Gerekir Mi?Hastaların bakımı esnasında bazı medikal ürünlerin kullanılması gerekebilir. Bunlar tıbbi cihazlar veya tıbbi sarf malzemeler olabilir. Bu ürünlerin bir kısmı için kurum ödemesi mevcuttur. SGK veya özel sigorta şirketleri ürünlerin tamamını veya bir kısmını ödemektedir. Bununla ilgili detaylar, Sağlık Uygulama Tebliği SUT ile belirlenmiştir. Ödeme desteğinden faydalanabilmek için heyet raporu ürünlerle ilgili rapor alabilmek için 2 farklı yöntem vardır. İlk yöntemde kişinin tedavisinin hastanede devam ediyor olması diğerinde ise hastanın hastaneye yeniden başvuruyor olması gerekir. Kişi hastanede yatıyorsa ve taburcu olacaksa daha hastanedeyken sağlık kurulu tarafından raporlar düzenlenir. Eğer hasta daha önceden taburcu olduysa ve raporunu yenilemek veya farklı bir rapor almak istiyorsa hastaneye tekrar gitmesi gerekebilir. Böyle bir durumda ilgili hekimler hastayı tekrar muayene etmek isteyebilir. Hastaneye gitmeden de bazı rapor işlemleri yapılabilmektedir. Bunun için Sağlık Bakanlığı Evde Sağlık Hizmetleri’ne başvurulabilir. Kamu hastanelerinde özel olarak kurulmuş birimler tarafından bu hizmetler verilmektedir. Bunun için öncelikle 444 38 33 numaralı telefon hattı aranarak kayıt hazırlanmadan önce gereken tıbbi tetkikler yapılır. Hastanın ihtiyaç duyduğu tıbbi cihazlar ve medikal ürünler hekimler tarafından belirlenir. Sonrasında sağlık kurulu üyelerinin hepsinin birlikte imzaladığı heyet raporu düzenlenir. Tek hekim imzalı rapor ise sadece hasta bezleri için desteğini alabilmek için rapor dışında hastanın doktoru tarafından düzenlenmiş güncel reçete de gerekir. Maddi destek SGK tarafından 2 farklı sistemle sağlanırİadeli Tıbbi Cihaz SistemiMEDULAİadeli tıbbi cihaz desteğinden faydalanabilmek için rapor ve reçeteyi alarak öncelikle SGK’ya ya da özel sigorta şirketine başvurulmalıdır. İadeli Tıbbi Cihaz Sistemi’ne dahil olmayan medikal ürünler için ise SGK ile anlaşmalı bir tıbbi cihaz satış merkezine başvurulmalıdır. Her iki sistem de farklı şekilde kurumlarına rapor ve reçete ile başvuru yapılmalıdır. Reçetede hastanın adı, soyadı, kimlik numarası, reçete tarihi, protokol numarası, tanı, tıbbi ürünün adı ve miktarı, doktor kaşesi ve imzası gibi bilgiler bulunmalıdır. Reçete üzerinde primer tanı veya primer tanının ICD kodu mutlaka yer almalıdır. Ayrıca, reçetede bulunan bilgiler ilgili raporla uyumlu olmalıdır. Raporla uyumlu olmayan veya eksik bilgi içeren reçetelerle işlem yapılamadığı için sigorta kurum ve kuruluşlarının desteklerinden faydalanmak mümkün Ürünler İçin Sigorta Desteği Nasıl Alınır?Düzenlenen rapor ve reçete ile SGK veya özel sigorta kuruluşlarından tıbbi ürün bedelleri için maddi destek alınabilir. Bazı ürünlerin bedelinin tamamı, bazılarının da bir kısmı karşılanır. Ödeme desteği olmayan medikal ürünler de mevcuttur. Hangi ürüne ne kadar destek verilebileceği SGK tarafından düzenlenen Sağlık Uygulama Tebliği SUT ile belirlenmiştir. Hastalar, ödeme desteği olmayan ürünleri kendileri ödeyerek tedarik edebilir veya sosyal yardımlaşma kuruluşlarına başvurarak maddi destek isteyebilirler. Kısmi ödeme desteği olan ürünler için de fark bedeli ödemek sarf malzemelerinin ve cihazların raporla tedarik süreci birbirinden farklıdır. Bunlar İadeli Tıbbi Cihaz Sistemi ve MEDULA olmak üzere 2’ye ayrılır. İadeli Tıbbi Cihaz Sistemi’nde SGK, deposunda mevcut olan tıbbi cihazları hastaya ücretsiz olarak verir. Bunlar kullanılmış cihazlardır. SGK’nın deposunda hastanın ihtiyacı olan cihazlar mevcut değilse, herhangi bir anlaşmalı tıbbi cihaz satış merkezinden yeni cihaz tedarik Tıbbi Cihaz Sistemi’nden faydalanabilmek için öncelikle SGK’ya başvurulur. Kurumun deposunda cihaz yoksa raporun üzerine yetkililer tarafından “depo mevcudu yoktur” şeklinde bir not yazılır. Bu işlemlerden sonra cihaz için maddi destek almaya hak kazanılır. Kurumdan ödeme desteğinin alınabilmesi için herhangi bir tıbbi cihaz satış merkezinden cihazın ödemesinin yapılarak satın alınması sonra da rapor, reçete ve istenen diğer evraklarla birlikte SGK’ya başvurulması geri ödeme süreci şu şekildedirHastanın kendisi veya birinci dereceden yakını, sağlık kurulu raporu, hekim reçetesi ve stoklarda cihaz olmadığına dair kurumdan alınan belge ile birlikte SGK ile anlaşmalı herhangi bir tıbbi cihaz satış merkezine gidip, ihtiyacı olan medikal ürünü bedelinin tamamını ödeyerek satın alır. Sonrasında firmanın düzenlediği belgelerle birlikte SGK’ya müracaat eder. Ödeme, müracaattan sonra yaklaşık 1 ay içinde, varsa kişinin belirttiği banka hesabına, yoksa PTT üzerinden hastanın kimlik numarasına tarihinde tıbbi malzeme ödemelerinin bir kısmı MEDULA’ya aktarılmıştır ve bu ürünlerin SGK ödeme yöntemi değiştirilmiştir. Kurum, eskisi gibi doğrudan vatandaşa değil anlaşmalı olan tıbbi cihaz satış merkezlerine ödeme yapmaya online bir yazılımdır ve internet üzerinden erişilebilen tıbbi malzeme provizyon sistemidir. MEDULA sayesinde tıbbi cihaz, ilaç, sağlık malzemesi, teşhis, tanı ve benzeri bilgiler sisteme kaydedilebilir ve daha önceden yapılan kayıtlar takip edilebilir. Vatandaşlar, ihtiyacı olan medikal ürünleri, rapor ve reçeteyle birlikte SGK ile sözleşme yapmış olan medikal firmalardan tedarik Ürünler MEDULA’dan Nasıl Tedarik Edilir?Hastaların tedarik etmek istediği sarf malzemeler iadeli cihaz kapsamına girmediği için bunların temini SGK ile anlaşmalı tıbbi cihaz satış merkezlerinden medikal firmalardan yapılabilir. Taburculuk sırasında gerekli olan tıbbi malzemeler için hastane tarafından rapor ve reçete düzenlenir. Gerekli malzemelerin tedariki için de önce medikal firmalara ile anlaşmalı firma, hastanın ve hastanın ihtiyacı olan ürünlerin bilgilerini MEDULA’ya kaydeder. Böylece SGK’nın SUT ile belirlediği ödeme miktarları sisteme girilmiş olur. Hastanın hangi ürün için ne kadar maddi destek alabileceği bu sistem sayesinde ve reçetelerin MEDULA üzerinden işlem görebilmesi için hastanın taburculuğunun hastane tarafından onaylanmış olması gerekir. Hastanede tedavisi devam hastalar tıbbi malzemeler için SGK’dan faydalanamaz. Hastanede e-rapor düzenlendiyse rapor otomatik olarak MEDULA’ya eklenir, kağıt rapor düzenlendiyse kayıt işlemi elle yapılmalıdır. Önce rapor sonra reçete işlemleri gerçekleştirilir. Rapor bir defa kaydedildikten sonra geçerli olduğu süre boyunca sadece yeni reçete ile malzeme tedariki düzenlenirken belirleyici olan heyet raporudur. En fazla, heyet raporunda yazan adetlerde ürün tedarik edilebilir. Örneğin, heyet raporunda ürün adeti aylık 30 olarak belirtildiyse reçetede 45 adet yazıyor olsa bile en fazla 30 adet ürün alınabilir. Heyet raporunda 30 ancak reçetede 20 adet olarak belirtildiyse kurum sadece 20 adet için ödeme desteği verir.“Trafik Kazası”, “iş kazası” veya “adli vaka” gibi durumlar sonucu tıbbi malzeme ihtiyacı söz konusuysa MEDULA işlemleri için rapor ve reçeteyle birlikte “durum bildirir resmi tutanak” da hasta tarafından verilmelidir. Aksi halde SGK, ödeme desteği için gerekli olan ancak iade kapsamında olmayan cihazların da temini yine anlaşmalı medikal firmalar tarafından MEDULA ile sağlanır. Bu cihazlar şunlardırCerrahi aspiratörHavalı yatakPulse oksimetreTıbbi Ürün Raporlarını Kaç Hekim İmzalar?Raporda kaç doktorun imzasının olması gerektiği, yazılacak ürün çeşidine göre değişkenlik gösterir. Örneğin, hasta bezi raporunda tek bir hekimin imzası yeterliyken, mekanik ventilatör için sağlık kurulu üyelerinin tamamının imzası gerekir. Ayrıca, raporların hepsinde sağlık kurulu başkanının veya hastane başhekiminin imzası mutlaka ve Reçetenin Geçerlilik Süresi Ne Kadardır?İadeli tıbbi cihazlar için reçetenin geçerlilik süresi hafta sonları ve resmi tatiller de dahil olmak üzere 10 malzemeler MEDULA işlemleri için reçetenin geçerlilik süresi 5 iş herhangi bir işlem görmemiş iadeli tıbbi cihaz, CPAP-BPAP maskesi, cerrahi aspiratör, havalı yatak ve pulse oksimetre raporlarının geçerlilik süresi 2 aydır. Bu ürünler dışında üzerinde süre belirtilmeyen iadeli tıbbi cihaz raporlarının geçerlilik süresi 2 ay, üzerinde süre belirtilen 6 ay, 1 yıl, 2 yıl gibi raporların geçerlilik süresi ise rapordaki dahil olan tıbbi ürünler için ise raporun üzerinde bir tarih varsa o tarihe kadar, tarih yoksa 2 yıla kadar geçerlilik süresi süresi dolarsa raporun veya reçetenin yeni tarihli olarak tekrar düzenlenmesi Tıbbi Cihaz Sistemi’nde SGK’ya başvurduktan sonra 1 ay içinde cihazların tedarik edilip evraklarının kuruma teslim edilmesi Tıbbi Cihazlar İçin Fark Bedeli Ödemek Gerekir Mi?İadeli tıbbi cihazlar SGK desteğiyle tedarik edilecekse öncelikle rapor ve reçete ile birlikte kuruma başvurulmalıdır. Kurumun deposunda hastanın ihtiyacı olan tıbbi cihazlar yoksa, anlaşmalı tıbbi cihaz satış merkezlerinden cihazlar tedarik edilebilir. Böyle bir durumda cihaz bedelinin tamamının ödemesi yapılır, sonrasında hazırlanan evraklar SGK’ya teslim edilerek kurumun geri ödeme yapması beklenir. İadeli Tıbbi Cihaz Sistemi’nde SGK ödemeyi firmaya değil sigortalıya belirlenen ödeme destekleri sabittir. Değişen piyasa koşulları, enflasyon ve yükselen döviz kurları nedeniyle cihazların fiyatları da sabit kalmamakta ve yükselmektedir. Bu nedenle çoğu cihaz için kurum ödemesinin üzerine fark bedeli ödemek gerekebilir. Örneğin, orta kalitede bir CPAP cihazı şu an piyasada 1200 TL civarında satılmaktadır. Bu cihaz için kurum ödemesi 702 TL’dir. 1200 TL’ye satın alınan CPAP cihazının 702 TL’sini SGK karşılar. Geriye kalan 498 TL’yi hastanın kendisi ödemiş olur. Satın alırken fark bedeli ödense bile cihazlar tamamen kurumun mülkiyetine geçmiş iyileşmesi veya vefat etmesi gibi durumlarda SGK’nın geri ödeme yaptığı veya deposundan verdiği cihazlar kuruma iade edilmelidir. Bu nedenle sistemin adı “İadeli Tıbbi Cihaz Sistemi” Tıbbi Cihazların Kurum Ödemeleri Nasıl Gerçekleşir?Gerekli belgeler doğru bir şekilde hazırlanıp SGK’ya teslim edildikten sonra sigortalının hesabına ödeme yapılır. Bunun için gerekli evraklar şunlardırOnaylı raporReçeteFaturaZimmet belgesiTaahhütnameGaranti belgesiFirma ÜTS belgesiCihaz ÜTS belgesiBarkod etiketiTıbbi kontrolü yapılmış ve “depo mevcudu yoktur” şeklinde onaylı raporun geçerlilik süresi 1 aydır. SGK desteğinden faydalanabilmek için 1 ay içinde raporda yazan ürünlerin alınması gerekir. Ürünler tedarik edilip evraklar da kuruma teslim edildikten sonra 20-45 gün içinde sigortalının kimlik numarasıyla PTT’ye veya varsa bankadaki maaş hesabına SGK katkı payı iadesi Deposundan Verilen Cihazlar Yeni Midir?Hastanın ihtiyacı olan tıbbi cihazlar kurumun deposundan verilebilir. Bu cihazlar kullanılmış ve SGK’ya iade edilmiş cihazlardır. Cihazlarla birlikte kullanılması gereken maske ve solunum devresi gibi aksesuarlar yeni olarak verilir. Bu aksesuarların yenileri SGK’nın deposunda mevcut değilse kurum aksesuarlar için ayrıca ödeme yapar. Bu ödeme miktarları da SUT’ta deposunda hastanın raporunda yazan cihazlar varsa medikal firmalardan alınan cihazlar için ödeme desteği verilmez.
Özürlülük kelimesi Türk Dil Kurumuna baktığımızda "Özrü olan, kusuru olan, defolu, engelli" şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanım istenileni tam da tarif etmediği için sıkıntı yaratmış, değiştirme gereği duyulmuştur. Doğru tanım "engelli" dir. Engelli= Engeli olan, vücudunda eksiklik ya da kusuru olan demektir. 1998 de "özürlülük" terimi kullanılırken, 2013 de son çıkan yönetmelik de "engellilik" ibaresi yer almıştır.Ülkemizde özürlülerle ilgili yönetmelik özürlülere verilecek sağlık kurulu raporu hakkında 1998 senesinde gün ve 17324 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Sakatlık indiriminden yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tespit Şekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmelik” esas alınarak hazırlanmıştır. 1998 yönetmeliğinde uyku bozuklukları ile ilgili hiçbir ibare bulunmamaktadır. 2005 yılında Avrupa Birliği yasalarına uyum çerçevesinde engelliler hakkında kanun çıkarılmış, 2006 daki kanunun revizyonda Uyku bozukluklarına da yer verilmiştir. 2013 de ise uyku bozuklukları daha detaylandırılmıştır. Buna göre; insomni grubu en fazla 10 puan alabiliyorken, uykuda solunum bozuklukları Apne hipopne indeksi baz alınarak hafif grup için 5 puan, orta ağırlıklıktaki gruba 10 puan, indeksin 30 un üzerinde olduğu ağır gruba ise 35 puan engelli puanı vermiştir. Narkolepsi ve idyopatik hipersomnileri de içine alan hipersomni grubunda en fazla 35 puan alınabilirken, sirkadyen ritm bozukluklarında, uykuda hareket bozukluklarında bruksizm dahil ve parasomnilerde en fazla 10 puan alınabilmektedir REM davranış bozukluğu parasomnisi varlığında 35 puana kadar verilebilir.Engellilik puanlamasında 30 olup CPAP tedavisini tolere edememesi veya yeterli kompliyans sağlanamaması.
ağır uyku apnesi heyet raporu