200duodenum ülserli hastada sosyal, ekonomik ve beslenme yönünden yapılan bir incelemenin sonuçları Endometrium kanserinde östrogen reseptör tayinleri Servikal spondilozda otolarengolojik muayene sonuçlarının değerlendirilmesi Nazofarenks tümörlerinin güncel durumu ve 195 olgunun incelenmesi 172 s. HastaBilgilendirme. Laboratuvar Sonuçları. Duyurular Başhekimden Mesaj. 20 Mayıs Kamuoyuna Duyuru! 26 Haziran Op.Dr. Zeynep ÇANKAYA kadın hastalıkları ve doğum polikliniğimizde 02 Haziran Uz. Dr. İpek GÜNDOĞAN dahiliye polikliniğinde göreve başlamıştır. 10 Haziran Uz. Dr. Mehmet ERGİN dahiliye polikliniğinde hasta Halkarasında rahimin ters olması olarak bilinen durum tıp dilinde retrovert uterus olarak tanımlanır. Bir kız bebek doğduğunda uterusu (rahim) belirli bir pozisyondadır ve normalde bu pozisyon ölene dek değişmez. Rahim öne doğru (antevert) ya da arkaya doğru (retrovert) olabilir. Antevert uteruslara daha sık rastlanmaktadır. Siirt 'te kalbi duran genç, hastanede hayata döndürüldü. Alınan bilgiye göre, serinlemek için Botan Çayı 'na giren Yusuf Eroğlu (19) bir müddet sonra gözden kaybolunca jandarmaya haber verildi. Tekne sahipleri ve piknikçiler tarafından sudan çıkarılan Eroğlu, 112 Acil Sağlık ekiplerince Siirt Eğitim ve Araştırma Amasya'da hastanede tedavi sırasında kalbi duran ve doktorların çabasıyla hayata döndürülen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hastası, sağlığına kavuşmasının w8HZcQ. Yayınlanma 0905 / Son Güncelleme - 1715 İstanbul'da iki çocuk sahibi 45 ve 42 çifti, üçüncü bir çocuklarının daha olacağını 28 Şubat'ta tesadüfen öğrendi. KALBİ DURAN BEBEK İÇİN KÜRTAJA ONAY VERİLDİ Hürriyet'in haberine göre, çift, rutin hamilelik kontrolleri için iki kez Üsküdar Çamlıca'daki E. Hastanesi'ne gitti. Üçüncü kontrol için 30 Mart'ta hastaneye gidildi. Op. Dr. Asuman S., anne ultrasona aldı. Doktor ultrasonda bebekten kalp atışı alamadığını söyledi. Ancak durumdan emin olmak için radyoloji doktoruna gönderdi. Dr. da bebekten kalp atışı alamadıklarını rapor etti. Artık çocuğun yaşamadığından emin olunduğu için alınması kararlaştırıldı. Çift kürtaj işlemine onay verdi. Üç doktorun imzası ile işleme başlandı. Kürtaj işlemini Op. Dr. Asuman S. yaptı. İşlemden sonra Dr. Asuman S., anne "Her şey yolunda, çocuğu aldık. Patolojiye parça gönderdik. 15 gün sonra sonucunu alırsınız" dedi. "RAHMİMDEN BİR PARÇA DÜŞTÜ" Ödemeyi yapan çift, evlerine gitmek üzere hastaneden ayrıldı. Baba A., eşini eve bıraktıktan sonra, çocuklarını almak üzere kapıdan döndü. Anne eve girdikten kısa süre sonra kötüleşmeye başladı. Kusmaya başlayan kanaması oluştu. Tam bu esnada dehşet verici olay yaşandı. o anları ifadesinde şöyle anlattı "Kusma esnasında rahmimden bir parça düştü. Baktığımda cenin olduğunu gördüm." "KAN PIHTISIDIR" YANITI Şok geçiren hemen eşini aradı ve durumu anlattı. Baba eve girdiğinde eşinin anlattığı tablo ile karşı karşıya kaldı. hemen hastaneyi aradı; işlemi yapan doktora ulaşmaya çalıştı. Doktorun asistanı ile görüşen çift, kürtajla alındığı söylenen çocuğun yere düştüğünü bildirdi. Telefondaki kişi çifte özetle "Doktor ile görüştüm. Düşen cismin cenin olamayacağını, kan pıhtısı olabileceği söyledi" dedi. Anne bu yanıta tepki gösterdi. Çift hastane ile sağlıklı bir iletişim kuramayınca hemen 112 acil servisini aradı. Gelen ekip anne A. ile ilgilendi. Ekip, olayın adli boyutu olduğunu, hemen polise de haber vermelerini söyledi. polisi aradı, durumu bildirdi. Aramadan 5 dakika sonra olay yeri inceleme ekibi eve geldi. Savcı talimatı ile eve cenaze aracı çağırdı. Gelen araç cenini, Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim Araştırma Hastanesi morguna götürdü. RAPORDAN KOLLARI VE BACAKLARI OLUŞMUŞ, BAŞ BOYUTUYLA GÖVDE BOYUTU HEMEN HEMEN AYNI Savcı Orhan Elbeyli ile Adli Tıp uzmanı Dr. hastaneye gitti. Cenin için adli muayene tutanağına şu bilgiler yazıldı "Fetüs, 5-6 santim boyunda, 50-100 gram ağırlığında. Kolları ve bacakları oluşmuş. Baş boyutuyla gövde boyutu hemen hemen aynı. 10-12 haftalık görünümünde, cinsiyeti belli olmayan fetüs görüldü." Savcılık, çocuğun kesin ölüm nedeni için de Adli Tıp Kurumu'ndan rapor istedi. SAAT SAAT DEHŞET ANI eşi O. ile, rutin hamilelik kontrolü için hastaneye gitti. 13 haftalık bebeğinin canlı olmadığı kesinleşti. Anne A.'nın kürtaj işlemi yapıldı. Anne A. taburcu edildi, çift hastaneden ayrıldı. ölü cenini banyoda düşürdü. Olay yeri inceleme ekibi eve geldi. Eve çağrılan cenaze aracına konulan cenin hastane morguna kaldırıldı. DOKTORDAN "KUSURUM YOK" İFADESİ Soruşturma kapsamında işlemi yapan Op. Dr. Asuman S.'nin de ifadesi alındı. "İşlem esnasında herhangi bir hatam ve kusurum yok" diyen Dr. Asuman S., "Hastanın rahminde tek fetüs vardı. İkiz olma durumu radyolojide de çıkmadı. Kürtaj için 3 hekim imzalı rapor düzenlendi. Kürtaj esnasında yaşadığımız herhangi bir sorun olmadı. Kürtaj esnasında aldığım materyaller patolojidedir. Patoloji sonuçlarını ayrıca dosyaya sunacağım. Biz hastaya ısrarla hastaneye gelmesini söyledik ama gelmedi" dedi. HASTANEDEN NOTER YOLUYLA VERİLEN YANITTA "CENİN OLAMAZ" DENİLMİŞ Özel hastanenin avukatından noter yolu ile verilen yanıtta ise, hastaneye herhangi bir kusur atfedilemeyeceği bildirildi. 1 Haziran tarihli yanıtta özetle şöyle denildi "Kürtaj işlemleri neticesinde hastanın rahminde kan pıhtısı gelmesi sıklıkla görülen bir durum. Hastanın iddia ettiği gibi düşen parçanın cenin olması söz konusu olamaz." ANNE O GÜNÜ ANLATTI Çiftin avukatı Merve Uçanok, yaşanan sürecin anne için travmatik etkileri olduğunu kaydetti. Av. Uçanok, "Kürtaj işleminin ardından yaşanan olayda, anne hastaneden eve döndüğünde bir anda kanaması başlıyor. Bu esnada cenin, annenin rahminden banyonun zeminine düşüyor. Çok yıpratıcı ve dehşet verici bir olay. Dakikalar sonra eşi ve iki çocuğu geliyor. O anlara tanık oluyor. Rahimden düşen parçanın cenin olduğu tespit edildi, otopsi ve defin işlemleri yapıldı" dedi. merhaba yaklaşık 6 ay once bebeğımın kalbı duyulmadıı ıcın kürtaj oldum bebegımın yerleştıgı yer ise tam mıyomun arkasıydı zaten mıyomdan dolayı gelişmez demışlerdı patolojı sonucunda parsıyel mol cıktı mart 2 de kürtaj olmuştum tabı patoljı sonu daha cıkmadıgı ıcın haberım de yoktu 20 martta oğrendım parsıyel mol olduğunu o gun degerım 8 e dusmustu nısan da 3 sonrakı aylarda da hep 0 dı. temmuz ayında gebe kaldım tabı oncesınde dr kontrolunae gıttıkten sonra 8 haftama kadar hersey normaldı bebegımın kalp atışı da duyuldu hatta haftasına gore de ondeydı dr um bır ay sonra gel dedı 11 haftada kontrol ıcın bır gıdelım dedık bebegımın kalbı durduğu soylendı . ıkıncı defa bu durumu yasıyorum. patolojıye gene gıttı sonuç 30 yasındayım dr um mol gelırse yıne bır yıl bekleyeceksın dıyor. ne yapmam gerekiyor başka yapılması gereken test var mıdır . mol le ılgılı sadece sansızlık dıye açıklama yapılıyor . bır arkadaşım da artık cogu seye mol gebelik tanısı konuluyor bos gebelik olunca kalbı duyulmayınca doğru mudur . bır de dıger gebelıgımde kahverengı lekelenmem vardı kananam oluyordu bunda bebegım 3 hafta karnımda olmuştu ama hıcbır sekılde kanamam yoktu . uzun oldu bıraz ama kusura bakmayın . Cevaplar 2 MERHABA. 11 HF YA KADAR PARSİYEL MOL OLSA USG DE ANLAŞILIRDI. İÇİNİZ RAHAT OLSUN. PATOLOJİ SONUCU ÇIKINCA RAHATLARSINIZ. BOL ŞANS. 3 Ekim 2016 1221 Dr bey dediginiz gibi bugun patoloji sonucu çıktı cok şükür mol tekrarlamamis ama bebeğimin hala neden öldügü muamma dr folik asite devam et dedi 3 ay sonra tekrar gebelik dusunebilirsin dedi. Ama ben iki kayiptan sonra acikcasi korkuyorum tekrar denemeye. Test yaptirmak istiyorum hangi testleri yaptirmami onerirsiniz acaba .simdiden tesekkurler 3 Ekim 2016 2207 MERHABA. DOKTORUNUZ SİZE GEREKLİ TESTLERİ SÖYLEYECEKTİR. BOL ŞANS 7 Kasım 2016 1141 Bir anda kalbi duran ve kaldırıldığı hastanede kalbi tekrar çalıştırılan 53 yaşındaki Mahmut Akkuş, bilinci kapalı ve solunum cihazına bağlı olarak sevk edildiği İskenderun Gelişim Hastanesi’nde hayata döndürülerek, taburcu edildi. Reyhanlı’da yaşayan ve kalp krizi geçirdiği tespit edilen Mahmut Akkuş’a acil serviste bir buçuk saat kalp masajı yapıldı ve 20 kez elektroşok verildi. Hastanın, yapılan müdahaleye cevap vermesi üzerine, bilinci kapalı ve solunum cihazına bağlı halde Gelişim Hastanesi’ne sevk edildi. Bir ay boyunca yoğun bakım tedavisi gören Mahmut Akkuş’un sağlık süreci hakkında bilgi veren İskenderun Gelişim Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ersin Okur, “Hasta bize getirildiğinde; Kardiyoloji Uzmanımız Doç. Dr. Ali Cevat Tanalp tarafından anjiyoya alındı. Anjiyoda hastaya; balon ve 3 stent takıldı, ardından Genel Yoğun Bakım Ünitesi’nde takip ve tedavisine başlandı. Hastanın bilinci yavaş yavaş gelmeye başladı, fakat hasta solunum cihazına bağlıydı. Bu nedenle boğazına delik açılarak takibine devam edildi. Takip sırasında, ritim bozukluğu yaşadı ve kalbi tekrar durdu. Ardından kalp masajına tekrar cevap verdi. Takibinde şuuru açılan hasta, yaklaşık bir ay sonra Göğüs Hastalıkları Servisi’ne alındı ve boğazındaki delik kapatıldı. Son iki gün yürümeye başlayan hasta sağlıkla taburcu edildi” dedi. Denizli Pamukkale Üniversitesi Hastanesine Manisa'dan yaklaşık 1 ay önce, idrar yapamama, bilinç kapalılığı ve sürekli havale geçirme nedeniyle Çocuk Nefroloji Kliniğine sevk edilen Zeynep Ada Memiş yoğun bakım ünitesine alındı. Küçük Zeynep'in yapılan değerlendirmesi sonucunda hemolitik üremik sendrom hastalığına bağlı böbreklerinin bozulduğu, aynı zamanda bu hastalıkta çok nadir görülen ve son derece ağır seyreden beyin tutulumunun gerçekleştiği belirlendi. Prof. Dr. Selçuk Yüksel ve Yrd. Doç. Dr. İlknur Girişgen başkanlığındaki Çocuk Nefroloji ekibi ve Yoğun Bakım Ünitesi çalışanlarının girişimleri ve etkin tedavileri ile ağır komada gelen küçük Zeynep babasının kucağında gülerek taburcu oldu. Konu ile ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Selçuk Yüksel ve Yrd. Doç. Dr. İlknur Girişgen 'Hemolitik Üremik Sendrom' hastalığının mikrop bulaşmış ve iyi temizlenmemiş gıdalardan bulaştığını, önce zehirli ishal ardından şiddetli bir böbrek yetmezliği, yüksek tansiyon, koma, idrar çıkaramama ve sonunda hayatın kaybedilmesine kadar giden risklerinin olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Selçuk Yüksel, "Küçük Zeynep Manisa ilinden yoğun bakım ünitemize ilk geldiğinde ağır komada, bilinci kapalı ve idrar yapmamaya bağlı tüm vücudu şişmiş durumdaydı. Çok kez havale geçirmişti ve kendi solunumu olmadığı için solunum cihazına bağlamak zorunda kaldık. Başlangıçta birkaç kez de kalbi duran ve yeniden çalıştırılan hastamız tam 2 hafta hiç idrar yapmadı. Etkin tedaviler ile hastamızın önce böbreğinin yeniden çalışması sağlandı, daha sonra bilinci yerine geldi ve solunum cihazından çıkarıldı. Yaklaşık 10 gün kadar serviste izlendikten sonra da tam iyileşme sağlanarak evine gönderildi. Bu hastalık çocukluk çağının en tehlikeli hastalıklarından biri, hastaların büyük bir kısmı ölüm ve kalıcı böbrek yetmezliği ile karşı karşıya gelebiliyor ancak küçük Zeynep uygun ve zamanında yapılan tedavisi ile hasarsız iyileşti" dedi.

kalbi duran bebek patoloji sonuçları