SosyalFobi Testi Mentalium. Lütfen aşağıdaki formu dikkatle okuyun. İlk 24 soruda duyduğunuz kaygının şiddetine göre 1 ile 4 arasında puan verin. Aşağıda aynı 24 soruyu tekrar göreceksiniz ancak bu kez bu durumlardan kaçınıyorsanız kaçınmanın şiddetine göre yine 1-4 arasında puan verin.
SosyalFobi Tedavisi. Psikoloji Tedavi: Sosyal fobide psikoterapi uygulamanın gerekçesi hastaların negatif yoldaki inançları ile yüzleşmelerini sağlayabilmektir. Sosyal fobinin temelinde bu tür insanların yer aldığı düşünülmektedir. Hipnozda sosyal fobide psikoterapiye yardımcı bir araç olarak kullanılabilir.
Sosyal fobi için düzenlenen tedavi programları ile ilaç tedavisi ve psikolojik tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Bir kişide sosyal fobi gözlemleniyorsa hemen bir psikiyatriye başvurulmalı ve gerekli şekilde tedavisi zaman geçmeden uygulanmalıdır.
HipnozTedavisi. Hipnoz Tedavisi İle Sorunların Çözümünde Etkin Destek İçin Bizi Arayın 0212 240 24 21. Doksat Psikiyatri Merkezi, Beşikten-Üçüncü Bahara Uzman Psikiyatrist ve Psikolog Kadrosuyla. Hipnoz ile sosyal fobi tedavisi. Hipnoz ile Sigara bırakma.
Psikojenikhastalık ve problemlerde hipnoz Pek çok fobiler (sosyal fobi, böcek fobisi, karanlık alan fobisi, hastalanma fobisi gibi), yaygın anksiyete ve depresyon durumları, OCD (Obsesif Kompulsif Hastalık yani Saplantı Takıntı Hastalığında), korku ve endişelerin giderilmesinde, posttravmatik stres bozukluğunda, panik ataklarda da hipnoz son derece yararlıdır.
QVUeDm. Fobi, olaylar ya da bazı nesneler karşısında anlamsız ve istemsiz bir korkuyu, bazen de o olaylara ve nesnelere karşı tahammül edememe halini içerir. Fobi sahibi kişi “fobik” olarak isimlendirilir. Fobikler korkmaması gerektiğini bildiği durum ve nesnelere karşı mantık dışı korku duyar ve bunu iradi çabalarıyla engelleyemezler. Eğer kişinin korkuları günlük işlevlerini aksatır derecede kişiyi etkileyip hayatını kısıtlar hale gelmişse, bu durum korkunun artık fobiye dönüşmüş olduğunun göstergesidir. Kişiler fobi nesnesi ya da durumuyla karşılaştıklarında bir takım fizyolojik sıkıntılar da çekerler. Solunum güçlüğü ile birlikte güçsüzlük, ağız kuruluğu, kalp çarpıntısı, kaslarda gerilme, boğulacak gibi hissetme yaşarlar ki bu belirtiler fobi teşhisinde baz alınan fizyolojik kriterlerdir. Fobilerin ağırlıklı olarak çocuk ve ergen dönemde oluştuğunu görmekteyiz. Kişiler, başlarından geçen stres odaklı bir olay sonrası, aileden veya çevreden öğrenme yoluyla ya da genetik geçişlilik sonucu fobik duruma gelebiliyorlar. Kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazla oranda gözlenmektedir. Esasında fobiler bilinçaltı yapımızın ne kadar hızlı ve etkili öğrenebildiğinin bir sonucu olarak da çıkar karşımıza. Bu nedenledir ki bir kişinin fobi sahibi olması an meselesidir. Örneğin bir gün muhtemelen çocukken ya da ergen dönemde gittiğiniz diş hekimi kliniği, orada kullanılan aletler, çıkardıkları sesler ve belki ortam bilinçaltı seviyesinde öyle bir tehdit algısı oluşturmuştur ki, artık bilinçaltı diş hekiminden uzak durulması, kaçınılması yönünde çok hızlı ve etkili bir “öğrenim”e varmıştır. Fobi ediniminde bilinçaltı, öğrenme yeteneğini negatif yönde çalıştırmış ve kişinin dişçi fobisi oluşmuştur artık. Bilinçaltı bunu aslında kişinin o anki acıdan kaçınma kazancını gözeterek yapmıştır. Ama bu “öğrenim” kişinin diş sağlığını tehlikeye atacak düzeyde dişçiden kaçınmasına yol açar. Bilinçaltı yapı zaten çoğu zaman pozitif yönde çalışarak hayatımızı kolaylaştırır. Hipnoz bilinçaltını yönetme yöntemidir. Dolayısıyla fobilere karşı kişideki değişim, hipnozla bilinçaltı düzeyde kendisini inşa eder ki bu açıdan kalıcı sonuçlar elde etmek mümkün olmaktadır. Fobiler günümüzde etkin şeklide tedavisi mümkün olan sorun alanlarından birisidir. Burada kişinin sorunundan kurtulmak üzere göstereceği istek ve kararlılık önemlidir. Bu kararı almış olan kişi belirtilen terapi sürecine işbirliği içinde bağlı kaldığında sonuca ulaşabilir. Bazen 1-2 seansta kişiler, hipnoz ile hayatlarını zehir eden fobilerinden kurtulabilirler. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Fobi, olaylar ya da bazı nesneler karşısında anlamsız ve istemsiz bir korkuyu, bazen de o olaylara ve nesnelere karşı tahammül edememe halini içerir. Fobi sahibi kişi “fobik” olarak isimlendirilir. Fobikler korkmaması gerektiğini bildiği durum ve nesnelere karşı mantık dışı korku duyar ve bunu iradi çabalarıyla engelleyemezler. Eğer kişinin korkuları günlük işlevlerini aksatır derecede kişiyi etkileyip hayatını kısıtlar hale gelmişse, bu durum korkunun artık fobiye dönüşmüş olduğunun göstergesidir. Kişiler fobi nesnesi ya da durumuyla karşılaştıklarında bir takım fizyolojik sıkıntılar da çekerler. Solunum güçlüğü ile birlikte güçsüzlük, ağız kuruluğu, kalp çarpıntısı, kaslarda gerilme, boğulacak gibi hissetme yaşarlar ki bu belirtiler fobi teşhisinde baz alınan fizyolojik kriterlerdir. Fobilerin ağırlıklı olarak çocuk ve ergen dönemde oluştuğunu görmekteyiz. Kişiler, başlarından geçen stres odaklı bir olay sonrası, aileden veya çevreden öğrenme yoluyla ya da genetik geçişlilik sonucu fobik duruma gelebiliyorlar. Kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazla oranda gözlenmektedir. Esasında fobiler bilinçaltı yapımızın ne kadar hızlı ve etkili öğrenebildiğinin bir sonucu olarak da çıkar karşımıza. Bu nedenledir ki bir kişinin fobi sahibi olması an meselesidir. Örneğin bir gün muhtemelen çocukken ya da ergen dönemde gittiğiniz diş hekimi kliniği, orada kullanılan aletler, çıkardıkları sesler ve belki ortam bilinçaltı seviyesinde öyle bir tehdit algısı oluşturmuştur ki, artık bilinçaltı diş hekiminden uzak durulması, kaçınılması yönünde çok hızlı ve etkili bir “öğrenim”e varmıştır. Fobi ediniminde bilinçaltı, öğrenme yeteneğini negatif yönde çalıştırmış ve kişinin dişçi fobisi oluşmuştur artık. Bilinçaltı bunu aslında kişinin o anki acıdan kaçınma kazancını gözeterek yapmıştır. Ama bu “öğrenim” kişinin diş sağlığını tehlikeye atacak düzeyde dişçiden kaçınmasına yol açar. Biz hipnozda, hipnotik öğrenme mantığıyla bu öğrenme yeteneğini pozitif yönde çalıştırmayı amaçlarız. Bilinçaltı yapı zaten çoğu zaman pozitif yönde çalışarak hayatımızı kolaylaştırır. Hipnoz bilinçaltını yönetme yöntemidir. Dolayısıyla fobilere karşı kişideki değişim, hipnozla bilinçaltı düzeyde kendisini inşa eder ki bu açıdan kalıcı sonuçlar elde etmemiz mümkün olmaktadır. Fobiler günümüzde etkin şeklide tedavisi mümkün olan sorun alanlarından birisidir. Burada kişinin sorunundan kurtulmak üzere göstereceği istek ve kararlılık önemlidir. Bu kararı almış olan kişi belirtilen terapi sürecine işbirliği içinde bağlı kaldığında rahatlıkla sonuca ulaşırlar. Bazen 1-2 seansta kişiler, hipnoz ile hayatlarını zehir eden fobilerinden kolayca kurtulabilirler. Detaylı bilgi almak ve uzmanımızla görüşmek için bizi arayabilir veya mesaj bırakabilirsiniz. RandevuKolay Randevu Talep FormuÖn Görüşme için veya bilgi almak istediğiniz konularda bize her zaman danışabilirsiniz.
Hipnoz Tedavisi İle Sorunların Çözümünde Etkin Destek İçin Bizi Arayın 0212 240 24 21 Doksat Psikiyatri Merkezi, Beşikten-Üçüncü Bahara Uzman Psikiyatrist ve Psikolog Kadrosuyla
Hipnoz ile tedavi yöntemi olan hipnoterapi, birçok hastalığın tedavisinde asıl tedavi yöntemi olarak ve bazı hastalıkların tedavisinde de yardımcı tedavi yöntemi olarak kullanılan bir yöntemdir. Temelde hastanın bilinçaltında yer etmiş olan düşünceleri, öğrenilmiş davranışları ya da edinilmiş alışkanlıkları değiştirmeye yönelik bir tedavi şekli olduğu söylenebilir. Dolayısıyla psikolojik olarak nitelendirilen sorunların neredeyse tamamından hipnoterapi yöntemi ile kurtulmak mümkündür. Fiziksel rahatsızlıklar söz konusu olduğunda da yardımcı tedavi yöntemi olarak, asıl tedaviyi destekleme amacıyla kullanıldığı durumlar vardır. Örneğin diş hekimleri ya da ağrılı başka hastalıkları olan doktorlar hastalarını rahatlatmak amacıyla hipnoz ve hipnoterapi yönteminden yararlanabilirler. Ama genel olarak psikolojik kökeni olan hastalıkların tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Özellikle fobiler, stres, panik atak ya da ruhsal bozuklukların etkili olduğu alkol, sigara vb. gibi bağımlılıkların tedavisinde kullanılır. Hipnoz ile tedavi yani hipnoterapi yöntemi ile tedavi edilebilen hastalıklar şu şekilde listelenebilir FOBİLER Neredeyse tüm fobiler hipnoterapi yöntemi sayesinde diğer yöntemlere göre daha kolay bir şekilde çözümlenebilir. Aklınıza gelebilecek olan tüm fobilerin temelinde yatan genellikle yaşantısının daha önceki dönemlerinde hastanın başından geçmiş olan travmatik bir olaydır. Bu nedenle en çok bilinenleri sosyal fobi, yükseklik korkusu, örümcek korkusu, yalnızlık korkusu, böcek korkusu gibi korkular olan fobilerin neredeyse tamamı telkin yöntemi kullanılarak yani hipnoterapi ile tedavi edilebilir. PANİKATAK Yoğun bir şekilde yaşanan korku nöbetleri şeklinde basitçe tarif edilebilecek olan panik atak da hipnoterapi ile tedavi edilebilen hastalıklar arasında bulunmaktadır. Kişinin korkularının azalmasını sağlayan telkinler ya da bu soruna yol açtığı tespit edilen travmatik olaya bakış açısının değiştirilmesi gibi yöntemlerle tedavi edilmesi mümkün olacaktır. YEME BOZUKLUKLARI Anoreksiya, bulimiya ve atipik yeme bozuklukları gibi farklı türleri olan ve sorunu yaşayan kişilerin hayatındaki sosyo-ekonomik faktörleri büyük ölçüde etkileyen yeme bozuklukları, hipnoz ile tedavi edilebilen hastalıklar arasında bulunmaktadır. Bu sorunun kaynağı da genellikle algılardaki bazı problemler olduğu için, hipnoterapi seanslarında verilen telkinler sayesinde tedavi edilebilen bir hastalıktır. STRES Bazı kişiler tarafından çağımızın en önemli hastalığı olarak gösterilen stres sorunu da hipnoterapi yöntemi ile tedavi edilebilen hastalıklar arasında bulunmaktadır. Genellikle 3 aşamalı gerçekleştirilen tedavinin ilk aşamasında stres nedeniyle oluşan hastalıklar tedavi edilir. İkinci aşamada stres yaratan faktörlere karşı geliştirilen davranış ve tutumlar değiştirilir. Üçüncü aşamada ise stres faktörünün uzun vadedeki olumsuz etkilerini engellemeye yönelik bir çalışma söz konusudur. Yani hem bedensel yönden hem de zihinsel yönden güç kazanılmasına, direnç elde edilmesine çalışılır, BAĞIMLILIKLARIN TEDAVİSİ Alkol, sigara ya da uyuşturucu bağımlılıkları gibi sorunlar da hastalık olarak kabul edilmektedir. Çünkü bu maddelerin bağımlılık’ olarak adlandırılan derecede kullanılmaya başlaması, kişinin sosyal hayatı başta olmak üzere yaşamının her yönünü etkileyen bir problem haline dönüştüğü anlamına gelmektedir. Ayrıca bu maddelerin kullanımı nedeniyle başka hastalıklara yakalanılması da söz konusu olabilir. Genellikle hastanın yaşantısının geçmiş dönemlerinde edinilen yanlış inançlara ya da düşüncelere dayanarak gelişen bu bağımlılıklar, hipnoz ile telkin yöntemi kullanılarak tedavi edilebilir. PSİKOLOJİK SIKINTILAR Psikolojik sıkıntılar ve bunlar nedeniyle ortaya çıkan sorunların tedavisinde de hipnoterapi yönteminden yararlanılabilir. Tikler, altına kaçırma sorunu, üşengeçlik, kekemelik gibi problemler söz konusu olduğunda bu yöntemden faydalanılabilir. Bu tür rahatsızlıklardan biri olan depresyonda hipnoz ile tedavi edilebilir. AĞRILI HASTALIKLAR Ağrılı hastalıklarda özellikle ağrının birden ortaya çıktığı ve kısa sürdüğü durumlarda kullanılabilir. Diş hekimleri de diş ağrıları söz konusu olduğunda bu yöntemden yararlanırlar. BUNLARIN DIŞINDA KALAN BAZI HASTALIKLAR Alerjik cilt rahatsızlıkları, obezite sorunu ve astım gibi problemler söz konusu olduğunda da hipnoterapi yönteminden faydalanılabilir. Bizim vermiş olduğumuz hizmetler ve daha bir çok konu hakkında bilgi almak için hizmetlerimiz sayfasına giriş yapınız.
Alman psikoterapist Bert Hellinger, ailelerde kuşaktan kuşağa aktarılan bağları çözümleyerek bir psikoterapi yöntemi olarak aile dizimini keşfetmiştir. Aile dizimi psikoterapi yöntemi, aile köklerinden günümüze kadar yaşanan olayların bireyleri etkilediği temeline dayanır. Aile Dizimi bir anlamda biyolojide genetik kavramına benzeyen bir çözümlemedir. Kalıtım, genlerle biyolojik olarak nasıl aktarılıyorsa biyolojik özellikler dışında deneyimler de aktarılır. Kalıtımla ailelerde kuşaklar boyu yaşanan deneyimler de DNA’ya kazınır. Aile dizimi bir arkeoloğun toprağı kazarak katmanları ortaya çıkarması gibi ailedeki katmanları ortaya çıkarmayı amaçlar. İnsanların yaşadığı bazı psikolojik sorun döngülerinin, geçmeyen travmaların, tekrar eden sıkıntıların altında yatan kalıtımı araştırır. Aile dizimi çok yönlü bir psikiyatrik yöntemdir. Rol yapma tekniği ile grup terapisi olarak gerçekleştirilir ya da terapist aile bireylerinin rollerini alarak terapiyi iki kişi olarak da yapabilir. Sizi üzen, tekrar eden davranış ve duygularınızın atalarınızdan miras kalıp kalmadığını aile dizimi terapisi ile keşfedebilirsiniz. Aile Dizimi Ne İşe Yarar? Kimler Aile Dizimi Yaptırabilir? Hayatınızda tekrar eden rutine bağlamış duygu, davranış ve deneyim sorunları varsa bunun nedeni aile kök diziminize bağlı olabilir. Aile dizimi başarılı bir şekilde uygulandığında kişinin kendi psikolojik deneyimleriyle atalarının deneyimleri arasında bağ kurulmasını sağlar. Kuşaklar boyunca aktarılan davranışlar ve kötü deneyimler kişilerin hayatında fark etmedikleri çözümsüz döngüler oluşturabilir. Aile dizimi bu sorunların aile bağlarını çözümleyerek nedenlerini bulup, üstesinden gelmeyi sağlayan bir psikoterapi yöntemidir. Bilimsel olarak genetikle aktarılan özellikler gibi çevresel ve davranışsal deneyimlerin de aktarımı söz konusudur. Aile diziminde, aile bağlarının kodları çözülmeye çalışılır. Hangi atalardan hangi sorunların devralındığı ortaya çıkarılır. Kişi daha mutlu, huzurlu bir yaşam yaşamak için aile köklerinden gelen sorunları keşfederek çözebilir. Rutin olarak aynı sorunları yaşayan ve hayatı olumsuz etkilenen herkes aile dizimi yaptırabilir. Aile dizimi hayatınızda çözemediğiniz ve tekrar eden duyusal, davranışsal sorunların nedenlerini köklerinizde aramak için harika bir yoldur. Atalarınızdan miras aldığınız kötü davranış, deneyim ve travmaları aile dizimi ile keşfederek çözümleyebilirsiniz. Aile Dizimi Nasıl Uygulanır? Bert Hellinger, aile dizimi uyulama biçimini oluştururken Afrika yerlilerinin kültürlerinden ilham almıştır. Afrika yerlileri Zulu’ları gözlemleyen Hellinger, yerlilerin bir ateş etrafında toplanarak sorunlarını çözmeye çalıştıklarını görmüştür. Yerliler atalarının ruhlarıyla iletişime geçerek sorunlarını çözmeye çalışmaktadır. Buradan yola çıkarak Hellinger, aile dizimi terapisinin temellerini oluşturmuştur. Aile diziminde temel yaklaşım aile bağlarını canlandırma yoluyla yeniden keşfetmektir. Uygulama, terapi gören kişi ve onun aile bireylerini temsil edecek kişilerden oluşan bir gurupla yapılır. Aile diziminde konumlandırma önemlidir. Terapi gören kişi, aile fertlerini sandalyelere konumlandırırken kendi bağlarını yansıtır. Aile fertleri olarak konumlandırdığı kişiler konumlandırıldıkları rollere girer. Aile dizimi uzman bir danışman eşliğinde gerçekleştirilir. Danışman dizim uygulamasına rehberlik eder. Kişinin diğer aile fertleriyle duygusal ve davranışsal ilişkileri canlandırılır. Terapi gören ve terapiye yardımcı olan kişiler birbirini tanımamalıdır. Guruptaki rolleri terapi gören kişi belirler. Söz gelimi, ikinci sandalyedeki teyzem olsun’ der. Bu şekilde roller dağılır ve uzman danışman eşliğinde iletişim terapisi başlar. Uygulama terapi gören bireyin aile fertlerini canlandıran bireylerle iletişi üzerinden ilerler. Aile Dizimi Bilimsel Olarak Hangi Temellere Dayanır? Aile dizimi, genetik bilimiyle ilişkilendirilebilecek kalıtım odaklı bağlara sahiptir. Genetik bilimi DNA yoluyla kuşaklar boyu aktarılan bilileri inceler. Genetikte biyolojik olanın ötesinde bir de epigenetik olarak adlandırılan deneyim, çevre etkileşimleri vardır. Yani bir gen kuşaktan kuşağa aktarılırken biyolojik özellikler de taşır. Ancak bir de genlerden başka epigenetik aktarımları vardır. Bu aktarımlar atalarımızın deneyimlediği yaşamsal olayların etkilerini kuşaktan kuşağa aktarır. DNA, hem fiziksel ve zihinsel özellikleri aktaran genlerin somut bilgilerinden hem de çevresel etkilerini deneyimlerin aktarıldığı soyut bilgilerden oluşur. Yerlilerin atalarından yardım istemesi aslında içgüdüsel olarak doğaldır. Çünkü bizi biz yapan her şey yüzyıllar boyunca kadim bilgiler olarak aktarılanlardır. Aile dizimi ve kalıtım bilimi arasında çözümleme açısından da yakınlıklar bulunur. Genetik-kalıtım çözümlemelerinde genlerin direkt etkileri ve çevresel etkileri birlikte araştırılır. Ailede kuşaklar önce var olmuş bir hastalık kuşaklar sonra genlerle aktarılabilir. Aynı şekilde ailede kuşaklar önce yaşanmış bir travmanın etkileri de kuşaklar sonra ortaya çıkabilir. Negatif ve Zararlı İlişki Kalıplarından Kurtulmak İçin Aile Dizimi Çoğu insan fark etmeden hayatında hep aynı ilişki dönülerini yaşar. Negatif ve zararlı ilişki kalıpları mutsuzluğun en yaygın nedenleri arasında yer alır. Çevreyle kurulan ilişkiler ve insanlara bakış açıları aile temellidir. Aile içinde ezberlenmiş fark etmeden içinize işlemiş olan kalıplarla ilişki kuruyor olabilirsiniz. Negatif ve zararlı ilişki kalıplarından kurtulmak için aile dizimi terapisinden yararlanabilirsiniz. Aile diziminde hangi davranış biçimlerinin nereden geldiğini keşfetme şansınız olabilir. Erken çocukluk döneminde aile içindeki ilişkiler kalıp olarak zihninize işler. Bu kalıplar hayat boyu sizin de ilişkilerinizi şekillendirmenizde etkili olur. Aile dizimi bu tür kalıpları keşfetmenize yardımcı olabilir. Aile İçi Karışıklıkları Çözmek İçin Aile Dizimi Aileler kara kutu gibidir. Her biri kendi karmaşık döngüsünde yaşama yön verir. Neden hep böyle bir karmaşa var diye merak edenler için aile dizimi yeni keşifler sunabilir. Aile içinde yaşanan ve çözülemeyen karışıklar aile dizimi ile çözülebilir. Tekrar eden ilişki sorunları, kızgınlıklar, kırgınlıklar, öfke ve nefret gibi duygular atalardan miras alınmış olabilir. Bu tür keşifler aile diziminde ortaya çıkabilir. Sizden çok daha önce yaşanmış olayların etkisi altında olabilirsiniz. Aile, bugün tanıdığınız kişiler değildir sadece. Yüzyıllar öncesine dayanan kuşaklar arası bağlarla birbirine bağlı çok daha geniş bir kavramdır. Aile içindeki sorunların nedenleri kuşaklar boyu aktarılan deneyimler olabilir. Aile dizimi ile aile içindeki sorunların nedenlerini çözme yolunda adım atabilirsiniz. Çözülmeyen ve Tekrar Eden Kötü Duygu Durumları İçin Aile Dizimi Hayatınızın belli dönemlerinde rutin olarak kötü duygular hissediyor olabilirsiniz. Bazen ortada sorun yokken de bu tür duygular içinizi kaplayabilir. Aile diziminde bu tür kötü duygu durumlarının neden tekrar ettiği, nereden geldiği gibi soruların yanıtını bulabilirsiniz. Atalarınızdan miras kalan bazı çözülmemiş hesaplarla yüzleşebilirsiniz. Size ait olmayan ama ailenize ait olan deneyimler nedeniyle kötü hissediyor olabilirsiniz. Çözülmeyen ve tekrar eden kötü duygu durumları size atalarınızdan miras kalmışsa aile diziminde bu durumları anlayabilirsiniz. Aile Dizimi Kime Yaptırılır? Aile diziminin popüler bir konu olmasıyla birlikte uzman olmayan kişilerinde danışmanlık sunması söz konusu olmuştur. Aile dizimi çok hassas bir terapi yöntemidir. Bu alanda uzmanlaşmış psikologlar tarafından uygulanmalıdır. Aile dizimi yaptırmak istiyorsanız sadece uzman doktorlardan yardım almalısınız. Psikolog olmayan ve danışman olduğunu söyleyen kişilerle bu tür terapi uygulamalarına başvurmamalısınız. Özellikle aile dizimi konusunda uzmanlaşan psikolog doktorlar vardır. Özel atölye çalışmalarıyla grup aile dizimi programları düzenlenir. Aile dizimi çok hassas bir uygulama olduğundan kesinlikle psikolog rehber eşliğinde uygulanmalıdır. Aile dizimi konusunda bilgi almak için sitemizden online randevu alabilirsiniz. Aile dizimi ancak doğru ve bilimsel şekilde uygulandığında olumlu sonuçlar verecek modern bir psikoterapi yöntemidir. Yayınlanma Tarihi 08 Ağustos 2022 Pazartesi, 1956 Bu yazıya 0 yorum yapıldı.
hipnoz ile sosyal fobi tedavisi